Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygularak Cezanın İnfazı, Adalet Bakanlığı Açık Ceza infaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmenliği, Müddetnamae (Süre belgesi) Hesabı, Terör ve Örgüt Suçlarında Hapis Cezaları, Tekerrür Uygulaması, Tekerrürlü Suçlarda Müddetname Hesabı, Para Cezalarında Müddetname Hesabı, Cezaların MahsubuDenetimli Serbestlik Tedbiri Uygularak Cezanın İnfazı, Adalet Bakanlığı Açık Ceza infaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmenliği, Müddetnamae (Süre belgesi) Hesabı, Terör ve Örgüt Suçlarında Hapis Cezaları, Tekerrür Uygulaması, Tekerrürlü Suçlarda Müddetname Hesabı, Para Cezalarında Müddetname Hesabı, Cezaların Mahsubu, Açık Cezaevine Ayrılma, Kapalı Cezaevine Alınma, Adli Para Cezalarında Denetimli Serbesılik Tedbiri Cezaların İnfazı., Müddetname Hesabı, Doğrudan Açık Cezaevine Ayrılma, hapis Cezalarından Çvrilen Adli Para Cezaları ve İnfazı, Denetimli serbestlik, Şartlı tahliyesine 12 Ay kalan Hükümlüler

DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ ( DST) UYGULANARAK CEZANIN İNFAZI

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 6291 sayılı Kanunla eklenen 105/A maddesi infaz hukukumuzda mahkumlar için yeni bir hak getirmiştir.

5275 Sayılı Kanunun 105/A
(1) a) Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezasının son 6 ayını kesintisiz olarak geçiren, ( 31/01/2013 Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6411 S.K. 13. maddesi ile 5275 Sayılı Kanuna eklenen geçici madde 4 hükmüne göre 4-(1). fıkra hükmüne göre " Bu kanunun 105/A maddesini 1. fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre şartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine ilişkin şart 31/12/2015 tarihine kadar uygulanmaz." )
b) Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan,
koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin talebi halinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hakimi tarafından karar verilebilir.

(2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi halli hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartları da taşımaları halinde, birinci fıkrada dizünlenen infaz usulünden yararlanabilirler.

(3)Yukarıdaki fıkralarda düzenlenen infazı usulünden;
a) Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan kadın hükümlüler,
b) Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, sakatlık veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen ve koşullu salıverilmesine üç yıl veya daha az süre kalan hükümlüler, diğer şartları da taşımaları halinde yararlanabilirler. Ağır hastalık, sakatlık veya kocama hali, Adli Tıp Kurumundan alınan veya Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastaneler sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunca onaylanan bir raporla belgelendirilmelidir.

(4) Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle, cezası hapse çevrilen hükümlülerin yukarıdaki fıkralardaki infaz usulünden yararlanmalarında, hak ederek tahliye tarihi esas alınır.

Hükümlü hakkında;
a) İşlediği iddia olunan başka bir suçtan dolayı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 100 üncü maddesine sayılan nedenlerle tutuklama kararı verilmesi,
b) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmasından önce işlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturmaya devam edilmesi,
c) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla olan kasıtlı bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturma başlatılması, halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hakimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesi karar verilir. Hükümlü hakkında soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı veya kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi halinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hakimi tarafından karar verilir.

Hükümlü denetimli serbestlik tedbirinden faydalanarak tahliye olduktan sonra 3 gün içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmez ise veya müracaat etmiş olup da denetimli serbestlik infazı sırasında Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün belirlediği yükümlülükleri ihlal ederse ( 5275 S.K: 105/A – 5. fıkra a,b,c d, ikamet ettiği yerdeki kolluk birimine imza atma yükümlülüğü veya kamuya yararlı bir işte ücretsiz çalışma yükümlülüğü vs. ) denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine koşullu salıverme tarihine kadar olan kalan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesi için infaz hakimliğinden kapalıya iade kararı alınır. Alınan bu karar üzerine kapalı ceza infaz kurumuna alınan hükümlü denetimli serbestlikten iyi halli olsa dahi bir daha faydalanamaz.

05/03/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Denetimli Serbeslik Hizmetleri Yönetmeliğinın 90/4 maddesine göre " başka bir mahkumiyet kararı nedeniyle ceza infaz kurumuna alınan hükümlünün kaydı kapatılarak 5275 sayılı Kanunun 107. maddesinin uygulanabilmesi yönünden ( koşullu salıverme ) toplama kararı alınması ve müteakip infaz işlemlerinin buna göre yapılması amacıyla dosya hükümlünün bulunduğu ceza infaz kurumuna gönderilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına iletilir."hükmüne göre, denetimli serbestlik ilamı infaz edildiği sırada başka bir cezasından ceza infaz kurumuna alınan hükümlünün denetimli serbestlik dosyası getirtilir. Her iki ilam için toplama kararı alınır. Toplama kararına göre müddetname düzenlenir. Düzenlenen müddetnameye göre denetimli serbestlikten faydalanması için gerekli olan şartlı tahliyesine bir yıl ve daha az süre kalmışsa yeniden ikinci kez hükümlünün talebi üzerine denetimli serbestlikten yararlanması için infaz hakimliğinden ek karar istenir. Verilen karara göre hükümlü ceza infaz kurumundan tahliye edilerek ilamı yeniden hükümlünün tercih ettiği denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilir.

Ancak burada müddetname düzenlenirken dikkat edilmesi gereken husus, denetimli serbestliğe ayrılabilmek için şartlı tahliyesine bir yıl ve daha az kalma şartı mutlak suretle uygulanmayacak, daha doğrusu bu bir yıllık süreden daha önce birinci kez denetimli serbestliğe ayrılıp da denetimli serbestlik müdürlüğünde denetim infazı olarak geçirilen süre bu bir yıllık süreden düşülerek kalan süre bulunur. Bulunan bu süre ikinci kez D.S.T. Den faydalanabilmesi için koşullu salıverilmesine kalan süredir.

Örneğin. birinci kez D.S.T. Den faydalanan hükümlü D.S.T. Infazı olarak 3 ay infazı yapılmış ise geriye bir yıllık süreden 9 ay gibi bir süre kalır. Bu takdirde ikinci düzenlenen içtimalı müddetnamedeki koşullu salıverilme tarihine 9 ay veya daha az süre kalmışsa, 105/A maddesinde belirtilen diğer şartları da taşıması kaydıyla hükümlü ikinci kez D.S.T. Den faydalanabilir. D.S.T. nin ön şartı, açık hakkını elde etmiş olma, iyi halli mahkum olmadır. Hükümlü açık ya da kapalı ceza infaz kurumundan firar etmiş ise, açık hakkı olmadığı için iyi halli olsa dahi kapalı ceza infaz kurumunda D.S.T. den faydalanamaz. Ancak Şartlı tahliyeden faydalanabilir.

02/09/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 8. maddesinde, Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılamayacak hükümlüler sayılmış olup, (yönetmeliğin 8/1. fıkrasında sayılan bu haller kapalı kurumuda bulunan hükümlülerden;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahküm olanlar,
b) Haklarında ikinci defa tekerrür hükümleri uygulananlar,
c) Haklarında iyi hal kararı verilse bile, 5275 sayılı infaz kanunun 44, maddesinde sayılan eylemlerden dolayı toplam üç kez hücreye koyma cezası alanlar,
ç) Terör ve örgüt suçlarından hükümlü olup, 6, maddenin 2, fıkrasının (c) ve (ç) bentleri dışında kalanlar,
d) Koşullu salıverme kararının geri alınması nedeniyle(yanan infaz ) kalan cezası infaz edilmekte olanlar,
e) Eğitim evleri hariç kapalı veya açık kurumlardan firar edenler,
Açık kurumlara ayrılamaz.) bu maddede sayılanlar açık ceza infaz kurumuna ayrılamayacağından D.S.T. den faydalanamazlar.

Ayrıca yönetmeliğin 8/2, maddesine göre kapalı kurumda hükümlü olup;
a) İşlediği iddia olunan başka bir suçtan dolayı haklarında CMK 100. maddesine göre tutuklama kararı verilenler,
b) Haklarında üst sınırı yedi yıldan az olmayan başka bir suçtan soruşturma veya kovuşturması devam etmekte olanlar ile üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan henüz kesinleşmemiş mahkümiyet kararı bulunanlar,
Bu durumları devam ettiği sürece açık kurumlara ayrılamaz ve bunun tabi sonucu olarak da denetim serbestlikten faydalanamaz.

Ayrıca,aynı yönetmeliğin 5. maddesi ve 6352 Sayılı Kanunun ( 3. yargı paketi ) R.G. 05/07/2012 kanunun geçici madde 3 (2. fıkra) sına göre " terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ( 5237 TCK 102,103, 104, 105, maddeleri ) hariç olmak üzere:

a) Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahküm olanların,
b) Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahküm olanların,
c) Adli para cezası hapis cezasına çevrilenlerin,
ç) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kununu gereğince tazyik hapsine tabi tutulanların,
cezaları doğrudan açık kurumlarda yerine getirilir.

Yönetmeliğin 6, maddesinde kapalı kurumdan açık kuruma ayrılacak hükümlülerin, ayrıntılı olarak hangi şartlar altında açığa ayrılabileceğini düzenlemiştir. Beşinci maddeye göre doğrudan açık kuruma alınamayan hükümlü ,önce kapalı infaz kurumuna alınıp, açık hakkını elde ettiği tarihte açığa alınır.

Örneğin, cinsel istismar suçlarından (TCK 102,103,104,105 maddeleri) dört ay hapis cezası olan bir hükümlü yönetmeliğin beşinci maddesine göre ve üçüncü yargı paketi olarak bilinen 6352 sayılı kanunun geçici madde 3/2. md ye göre doğrudan açık hakkı olmadığından kapalı ceza infaz kurumuna alındığı gün DST'den faydalanamaz. Çünkü açık hakkını henüz elde etmemiştir. Bu hükümlü önce kapalı ceza evine alınır, toplam cezasının beşte birini çektikten sonra ve diğer şartları da oluştuğunda (koşullu salıverilmesine iki yıldan az kalması gerekir,) açık hakkını elde ettiği takdirde DST'den faydalanacaktır.

Açık Kuruma ayrılma yönetmeliğinin 9. maddesinde düzenlenen ek-1 belgesiyle hükümlülerin doğrudan açık kuruma gönderme halini düzenlenmiş olup, 9. maddeye göre çağrı kağıdı üzerine gelmeyen veya açık kuruma teslim olmayan hükümlüler hakkında yakalama çıkarılacağı ve kapalı infaz kurumuna alınacağı belirtilmiş ise de bu yönetmelik hükmü aynı yönetmeliğin 5. Maddesi ile 6352 sayılı kanunun geçici madde 3/2 maddesine açıkca aykırıdır. Hükümlüye kanunla verilmiş olan açık hakkı, yönetmeliğin 9. maddesi ile geri alınamaz. Hükümlü istemese dahi açık hakkı varsa ister çağrı kağıdı üzerine teslim olsun, isterse ek -1 belgesine rağmen teslim olmayıp, hakkında yakalama çıkarılmış olsun bu hükümlü her halükarda mutlaka açık ceza infaz kurumuna alınması gerekir.

Yönetmeliğin 12. maddesinde açık kurumlarda cezası infaz edilen hükümlüler hangi hallerde kapalı kuruma iade edileceği ayrıntı olarak düzenlenmiştir. 12. maddenin 2. fıkrasında açık kurumda infaz edilen cezası dışında başka bir suçtan haklarında mahkumiyet kararı verilen cezaları toplandıktan sonra koşullu salıverilmelerine 6. maddede belirtilen sürelerden daha fazla kaldığı tesbit edilenler kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kuruma iade edilir.

Yönetmeliğin 13. maddesinde de yeniden açık kuruma ayrılma halini düzenlemiştir.

Adalet Bakanlığından:
AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARINA AYRILMA YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, hükümlülerin; doğrudan açık ceza infaz kurumlarına alınmalarına, kapalı ceza infaz kurumlarından açık ceza infaz kurumlarına ayrılmalarına, açık ceza infaz kurumları arası nakillerine ve açık ceza infaz kurumlarından kapalı ceza infaz kurumlarına iadelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, kapalı ve açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde bulunan tüm hükümlüleri kapsar.

Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Açık kurum: Hükümlülerin iyileştirilmesi kapsamında çalıştırılmasına ve meslek edindirilmesine öncelik verilen, firara karşı engelleri ve dış güvenlik görevlisi bulunmayan, güvenlik bakımından kurum görevlilerinin gözetim ve denetimindeki erkek, kadın ve genç hükümlülere yönelik ceza infaz kurumlarını,
b) Bakanlık: Adalet Bakanlığını,
c) Genel Müdürlük: Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünü,
ç) Kapalı kurum: Kapalı, yüksek güvenlikli, kadın, çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumlarını,
d) Koşullu salıverilme: Hükümlülerin, haklarında verilen hürriyeti bağlayıcı cezaların mevzuatta belirtilen kısmını ceza infaz kurumları veya denetimli serbestlik müdürlüklerinde iyi hâlli olarak geçirdikten sonra mahkeme kararı ile salıverilmelerini,
e) Kurum: Kapalı ve açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerini,
ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Açık Kuruma Alınacak veya Ayrılacak Hükümlüler

Doğrudan açık kuruma alınacak hükümlüler
MADDE 5 – (1) Terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hariç olmak üzere;
a) Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,
b) Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,
c) Adlî para cezası hapis cezasına çevrilenlerin,
ç) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince tazyik hapsine tabi tutulanların,
cezaları doğrudan açık kurumlarda yerine getirilir.

Kapalı kurumdan açık kuruma ayrılacak hükümlüler
MADDE 6 – (1) Hükümlülerden;
a) Toplam cezalarının beşte birini kapalı kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine altı yıl veya daha az süre kalanlar,
b) Müebbet hapis cezasına mahkûm olup, koşullu salıverilme tarihine beş yıl veya daha az süre kalanlar,
c) Cezaları yüksek güvenlikli kapalı kurumlar veya diğer kapalı kurumların yüksek güvenlikli bölümlerinde infaz edilenlerden toplam cezalarının üçte birini bu kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine üç yıl veya daha az süre kalanlar,
açık kurumlara ayrılabilir.
(2) Açık kurumlara ayrılabilmek için, ayrıca;
a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 102, 103, 142, 148, 149, 188 ve 190 ıncı maddelerinden mahkûm olanların koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması,
b) 1/3/1926 tarihli ve mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 403, 404, 414, 416/1, 418/1, 491/3-4, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498 ve 499 uncu maddelerinden mahkûm olanların koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması,
c) 29/7/2003 tarihli ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu, 30/7/1999 tarihli ve mülga 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanununun 14 üncü maddesi ve 5237 sayılı Kanunun 221 inci maddesinden yararlananların koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az süre kalması,
ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması,
şartı aranır.
(3) Birden fazla cezanın toplanarak infazı hâlinde, açık kuruma ayrılmada esas alınacak suç, koşullu salıverilme tarihine en az sürenin arandığı suçtur.
(4) Açık kuruma ayrılma süresini dolduranlar hakkında altı aylık deneme süresinin tamamlanması beklenmeden açık kuruma ayrılma kararı alınabilir.

Çocuk eğitimevinden açık kuruma ayrılacak hükümlüler
MADDE 7 – (1) Çocuk eğitimevinde cezası infaz edildiği sırada eğitime devam etmeyenler on sekiz yaşını bitirdiklerinde, eğitime devam edenler ise yirmi bir yaşını bitirdiklerinde suç türüne bakılmaksızın açık kuruma gönderilir.

Açık kuruma ayrılamayacak hükümlüler
MADDE 8 – (1) Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerden;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar,
b) Haklarında ikinci defa tekerrür hükümleri uygulananlar,
c) Haklarında iyi hâl kararı verilse bile, 5275 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinde sayılan eylemlerden dolayı toplam üç kez hücreye koyma cezası alanlar,
ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, 6 ncı maddenin ikinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri dışında kalanlar,
d) Koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle kalan cezası infaz edilmekte olanlar,
e) Eğitimevleri hariç kapalı veya açık kurumlardan firar edenler,
açık kurumlara ayrılamaz.
(2) Kapalı kurumda hükümlü olup;
a) İşlediği iddia olunan başka bir suçtan dolayı haklarında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesine göre tutuklama kararı verilenler,
b) Haklarında üst sınırı yedi yıldan az olmayan başka bir suçtan soruşturma veya kovuşturması devam etmekte olanlar ile üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan henüz kesinleşmemiş mahkûmiyet kararı bulunanlar, bu durumları devam ettiği sürece açık kurumlara ayrılamaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Açık Kuruma Gönderme veya Ayırma Kararları

Doğrudan açık kuruma gönderme kararı
MADDE 9 – (1) Ağır ceza merkez veya mülhakat Cumhuriyet başsavcılıkları, bağlı bulundukları ağır ceza merkezi yargı çevresinde açık kurum bulunması hâlinde, 5 inci madde kapsamında kalan hükümlülerin doğrudan o yerde bulunan açık kurumlara gönderilmesine karar verir.
(2) Ağır ceza merkezi yargı çevresinde açık kurum bulunmayan merkez veya mülhakat Cumhuriyet başsavcılıkları ise 5 inci madde kapsamında kalan hükümlülerin Bakanlıkça belirlenen listedeki açık kurumlardan birine gönderilmesine karar verir.
(3) 5 inci madde kapsamında kalan hükümlülerden;
a) Teslim olan veya çağrı üzerine gelenlere,
b) 5275 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince haklarında doğrudan yakalama emri çıkarılanlara,
c) 2004 sayılı Kanun gereğince tazyik hapsine tabi tutulanlardan haklarında yakalama emri çıkarılanlara,
birinci veya ikinci fıkralara göre gönderileceği açık kurum belirlendikten sonra on gün süre verilerek ilgili kuruma teslim olması, aksi takdirde yakalanarak kapalı kuruma alınacağı hususu EK-1’de yer alan fotoğraflı belge ile tebliğ ve ihtar olunur. Bu tebligat ve mahkeme ilâmı, derhâl açık kurumun bağlı bulunduğu Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir.
(4) On günlük süre içinde, EK-1'de yer alan belgedeki ihtarı içeren çağrıya uymayan veya belirlenen açık kuruma teslim olmayan hükümlüler hakkında 5275 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca yakalama emri çıkarılır ve yakalandıklarında kapalı kuruma alınarak haklarında 6 ncı madde hükümlerine göre işlem yapılır.
(5) Yangın, doğal afet veya hastalık gibi seyahat engeli oluşturabilecek bir sebeple on günlük süre içerisinde açık kuruma teslim olamadığı anlaşılanlar, Cumhuriyet başsavcılığının kararıyla açık kuruma gönderilir.
(6) Açık kurumları gösterir liste, ihtiyaç hâlinde Bakanlık tarafından güncellenerek Cumhuriyet başsavcılıklarına bildirilir.

Kapalı kurumdan açık kuruma ayırma kararı
MADDE 10 – (1) Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerin talepleri üzerine, koşulları taşıdıklarının anlaşılması hâlinde kurum idare ve gözlem kurulu tarafından açık kurumlara ayrılmalarına karar verilir. Hükümlünün koşulları taşımadığının anlaşılması halinde ise talebin reddine dair verilen gerekçeli karar ilgiliye tebliğ edilir.
(2) Kararda; hükümlünün almış olduğu toplam ceza miktarı, koşullu salıverilme tarihi ve açık kuruma ayrılma hakkını kazandığı tarih ayrı ayrı belirtilir.
(3) İdare ve gözlem kurulu kararı ile birlikte;
a) İlâm,
b) Hükümlü bilgi cetveli,
c) Süre belgesi,
ç) İyi hâl kararı,
d) Gözlem ve sınıflandırma formu,
e) Bakanlıkça belirlenen listeye göre tercih edebileceği açık kurumlara ayrılmak istediğini ve nakil giderlerini peşin olarak ödemeyi kabul ettiğini belirtir dilekçesi,
Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir.
(4) Kapalı kurumun bağlı olduğu Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yapılan inceleme sonucunda, hükümlünün açık kuruma ayrılma şartlarını taşıdığının belirlenmesi halinde;
a) Bağlı olduğu ağır ceza merkezi yargı çevresinde açık kurum bulunuyor ise hükümlünün o kurumlardan birine,
b) Açık kurum bulunmuyor ise hükümlünün talebi ve kapasite durumu dikkate alınarak Bakanlıkça belirlenen listedeki açık kurumlardan birine,
c) Yabancı uyruklular ile kadın hükümlülerin, Bakanlıkça belirlenen listedeki açık kurumlardan birine,
gönderilmesine ilgili yer Cumhuriyet başsavcılığı tarafından karar verilir.
(5) Bakanlıkça belirlenen listeye göre gönderilen hükümlülerin açık kuruma kabulleri zorunludur. Bu zorunluluk sebebiyle kapasite fazlası oluşması hâlinde, bu husus 11 inci maddeye göre işlem yapılmak üzere Bakanlığa bildirilir.

Açık kurumlar arası nakil kararı
MADDE 11 – (1) Hükümlülerin, bulundukları açık kurumlardan başka açık kurumlara nakil olmayı talep etmeleri halinde, nakil giderlerini peşin olarak ödemeyi kabul etmeleri koşuluyla, gitmek istedikleri en fazla beş kurumu belirtir dilekçeleri ve hükümlü bilgi cetveli Bakanlığa gönderilir.
(2) Bakanlıkça, hükümlünün talepte bulunduğu kurumların kapasitesi ile daha önce aldığı disiplin cezası nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığı kurumlardan olup olmadığı hususları birlikte değerlendirilerek talep hakkında bir karar verilir.
(3) Koşullu salıverilme tarihine beş aydan az süre kalan hükümlünün başka açık kurumlara nakil talepleri, Cumhuriyet başsavcılığınca reddedilerek durum ilgiliye tebliğ edilir.
(4) Açık kurumlardan başka açık kurumlara nakledilen hükümlüler; eğitim-öğretim, güvenlik veya hastalık gibi zorunlu nedenler hariç, nakledildikleri kurumlarda en az bir yıl kalmak zorundadır. Çocuklar bakımından bu süre altı ay olarak uygulanır.
(5) Kapalı kurumlardan açık kurumlara ayrılan hükümlüler bakımından dördüncü fıkradaki süre şartı aranmaz.
(6) Aynı ağır ceza merkezi yargı çevresinde bulunan açık kurumlar arasındaki nakillere ağır ceza merkezi Cumhuriyet başsavcılığınca karar verilir.
(7) Bakanlık; kurum kapasitesinin aşılması, ihtiyaç, güvenlik, yangın, doğal afet veya hastalık gibi zorunlu hâllerde açık kurumlar arasında resen nakil yapabilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kapalı Kuruma İade ve Yeniden Açık Kuruma Ayrılma

Kapalı kuruma iade
MADDE 12 – (1) Açık kurumlarda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden;
a) Haklarında 5271 sayılı Kanunun 100 üncü maddesine göre tutuklama kararı verilenler,
b) Firar edenler,
c) Kınamadan başka disiplin cezası alanlar,
ç) 5 inci madde gereğince doğrudan açık kurumlara gönderilenler hariç olmak üzere; yaş, sağlık durumu, bedensel veya zihinsel yetenekleri bakımından çalışma koşullarına uyum sağlayamayacakları tespit edilenler,
d) İş temin edildiği halde çalışmayanlar veya iş düzenine uyum sağlayamayanlar,
e) Kapalı kuruma dönmek isteyenler,
f) Haklarında üst sınırı yedi yıldan az olmayan başka bir suçtan soruşturma veya kovuşturması devam etmekte olanlar ile üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan henüz kesinleşmemiş mahkûmiyet kararı bulunanlar,
kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kurumlara iade edilir ve bu karar derhâl infaz hâkimliğinin onayına sunulur.
(2) İnfaz edilen cezası dışında başka bir suçtan haklarında mahkûmiyet kararı verilenlerin cezaları toplandıktan sonra koşullu salıverilmelerine 6 ncı maddede belirtilen sürelerden daha fazla kaldığı tespit edilenler, kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kuruma iade edilir.

Yeniden açık kuruma ayrılma
MADDE 13 – (1) Açık kurumda cezası infaz edilmekte iken; kınama dışında disiplin cezası verilmek suretiyle kapalı kuruma bir defa iade edilenler disiplin cezasının kaldırılma tarihinden itibaren altı ay, birden fazla iade edilenler ise disiplin cezasının kaldırılma tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra açık kuruma ayrılabilir.
(2) Kendi isteğiyle kapalı kuruma dönen hükümlüler, altı aylık süre geçtikten sonra yeniden açık kuruma ayrılabilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 14 – (1) 17/6/2005 tarihli ve 25848 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hükümlülerin Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılmaları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür.

MÜDDETNAME ( SÜRE BELGESİ ) HESABI

1- HAPİS CEZALARI

Suç tarihi 01/06/2005 tarihinden önce ise :

a) Ağırlaştırılmış Müebbet Ağır Hapis cezasına hükümlüler ( 4771 ve 5218 Sayılı Yasalara göre İdam cezasından çevrilen) 25 yıl, Müebbet Ağır Hapis cezasına hükümlüler ( Hükümlüye verilen idam cezasından 765 Sayılı TCK nın 59 Maddesi uygulanarak Müebbet Ağır Hapis Cezasına çevrilen veya doğrudan verilen Müebbet Ağır Hapis cezası) 20 yıl, diğer şahsi hürriyeti bağlayıcı hapis cezasına mahkum edilmiş olanların koşullu salıverme oranı, 647 Sayılı İnfaz Kanunun 19/1 maddesine göre ½ ve 2148 sayılı Kanunla eklenen 647 Sayılı Kanunu Ek Madde 2 ye göre çekmesi gereken hapis cezasından her tam ayda 6 gün olmak üzere indirim yapılır. Hükümlünün Ceza infaz kurumunda yatacağı net süre bulunur. Ayrıca hükümlünün bu ilam nedeniyle varsa gözaltında ( Nezaret) ve tutuklulukta kaldığı süreler 765 Sayılı TCK'nın 40. Md. Göre veya başka mahkemelerden verilen tutuklulukta geçen sürelerin bu ilamdan mahsubuna ilişkin mahsup kararı varsa mahsuptaki belirtilen süreler yatacağı net süreden düşülür. Kalan süreye göre müddetnamede koşullu salıverme tarihi hesaplanır.

b) Bu cezaların bihakkın ( Hakederek ) tahliye tarihlerinin hesabı ise;

Ağırlaştırılmış Müebbet Ağır Hapis Cezasının bihakkın tahliye süresi 765 sayılı TCK nın 17/2 maddesine göre 40 yıl, Müebbet Ağır hapis cezasına mahkum olan hükümlüler için ise 36 yıl üzerinden hesap edilir. Ayrıca varsa nezaret ve tutuklulukta geçen süreler bihakkındaki süreden düşülür. Başka mahkemelerden verilen tutuklulukta geçen sürelerin bu ilamdan mahsubuna ilişkin mahsup kararı varsa mahsuptaki belirtilen süreler bihakkındaki süreden mahsup edilir.

Süreli hapis cezalarında ise toplam cezadan varsa nezaret ve tutuklulukta geçen süreler düşüldükten sonra kalan sürenin tamamı infaza başlama tarihinden itibaren hesaplanır. Ayrıca başka mahkemelerden verilen tutuklulukta geçen sürelerin bu ilamdan mahsubuna ilişkin mahsup kararı varsa mahsuptaki belirtilen süreler hem şartlı tahliyedeki süreden hem de bihakkındaki süreden mahsup edilir. Bu husus müddetnamenin altında mahkemenin esas karar numarası ve mahkeme adı belirtilerek not olarak yazılır.

c) Süreli veya süresiz hapis cezalarına hükümlü olarak cezasını Ceza İnfaz Kurumunda infaz ederken;

Tutuklu ya da hükümlü iken firar edenler, firara teşebbüs suçundan veya cezaevi idaresine karşı ayaklanma suçundan mahkum edilmiş olanlar ile disiplin cezası olarak 4 defa hücre hapsi cezası almış olanların Ağırlaştırılmış Müebbet Ağır Hapsi cezasına hükümlülerin koşullu salıverilme için çekmesi gereken süre 29 yıl, Müebbet Ağır hapis cezasına mahkum olanların koşullu salıverilme için çekmesi gereken süre 25 yıl, diğer şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalara mahkum olanların koşullu salıverilme oranı 2/3 tür .Ayrıca ayda 6 günlük indirim uygulanmaz. ( 647 S.K. 19/2 md)

Tutuklu veya hükümlü iken 2 defa firar edenler, 2 defa firara teşebbüs suçundan veya 2 defa cezaevi idaresine karşı ayaklanma suçundan mahkum edilmiş olanların, Ağırlaştırılmış Müebbet Ağır hapis cezasına hükümlülerin koşullu salıverilme için çekmesi gereken süre 32 yıl, Müebbet Ağır Hapis cezasına hükümlülerin koşullu salıverilme için çekmesi gereken süre 28 yıl, diğer şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalara mahkumiyeti olanların koşullu salıverme oranı ise 3/4 dür ve bu kişiler hakkında ayda 6 gün indirim uygulanmaz. (647 S.K. 19/2 – 2 . cümle)

Suç Tarihi 01/06/2005 ve sonra ise :

a) 5275 sayılı İnfaz Kanunun 107/2 Maddesine göre Ağırlaştırılmış Müebbet hapis cezasına mahkup edilmiş olanlar 30 yılını, Müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar 24 yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanlar cezalarının 2/3 ünü infaz kurumunda iyihalli olarak çekmeleri halinde koşullu salıvermeden yararlanabilirler.

Koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre;
Birden fazla müebbet hapis cezasına veya Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına makumiyet halinde 36,
Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde 30,
Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumuyet halinde en fazla 36,
Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde en fazla 30,
Birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde en fazla 28, yıldır.

Koşullu salıverme süresinin hesaplanmasında hükümlünün ( değişik ibare: 06/12/2006 – 5560 sayılı /28 madde R.G. 19/12/2006. 18 yaş 15 yaş olarak değiştirildi) 15 yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün iki gün olarak dikkate alınır

Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2010/14558 esas 2010/14136 karar sayılı 15/12/2010 tarihli kararına göre, özetle cezaların toplanması ile ilgili "bir kişi hakkında birden çok kesinleşmiş mahkumiyet hükmü bulunması halinde, infaz rejimleri farklı olsa da, cezaların infazları ile deneme sürelerinin çakışmasını önlenmesi amacıyla ve infazda kolaylık sağlanması için cezaların toplanması, tek bir şartla tahliye tarihi, deneme süresi ve bihakkın tahliye tarihi saptanması gerekir" kararına göre, hükümlü hakkında birden fazla mahkumiyet kararları hapis ya da para cezalarından çevrilen hapis cezaları varsa koşullu salıvermede geçen sürede tesbiti açısından tüm cezaların toplanması ve toplama kararına göre düzenlenecek müddetnamete her bir ilam için yatacağı net süreler ayrı ayrı tesbit edilip tek müddetnamede gösterilmesi tek müddetnameye göre infazının yapılması zorunludur.


b) Bu cezaların bihakkın ( Hakederek ) tahliye tarihlerinin hesabı ise;

Koşullu salıverilen hükümlünün tabi tutulacağı denetim süresi yukarıdaki belirtilen infaz kurumundaki geçirilmesi gereken sürelerin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez (5275 S.K: 107/6 md).

Bihakkın tahliye tarihi hesaplanırken hükümlünün yaş küçüklüğü yönünden indirim uygulanmaz. ( Ceza İnfaz Kurumunda kaldığı 1 gün 1 gün olarak hesaplanır.)

Süreli hapis cezalarında ise toplam cezadan varsa nezaret ve tutuklulukta geçen süreler düşüldükten sonra kalan sürenin tamamı infaza başlama tarihinden itibaren hesaplanır. Ayrıca başka mahkemelerden verilen tutuklulukta geçen sürelerin bu ilamdan mahsubuna ilişkin mahsup kararı varsa mahsuptaki belirtilen süreler hem şartlı tahliyedeki süreden hem de bihakkındaki süreden mahsup edilir. Bu husus müddetnamenin altında mahkemenin esas karar numarası ve mahkeme adı belirtilerek not olarak yazılır.


2- TERÖR – ÖRGÜT SUÇLARINDA HAPİS CEZALARI

4422 Sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri ile Mücadele Kanunu kapsamındaki örgütlü suçlarda hapis cezalarının infazı ve şartlı salıverme süreleri, aynı kanunun 13. maddesine göre " Bu kanun kapsamına giren suçlardan tutuklananlar ile mahkum olanlar hakkında 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 16 ve 17. maddesi hükümleri uygulanır." yollaması ile 3713 Sayılı Yasanın 5532 Sayılı Yasanın 12. maddesi ile 29/06/2006 tarihli Değişiklik ile 17. maddesine göre " bu kanun kapsamına giren suçlardan mahkum olanlar hakkında koşullu salıverme ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması bakımından 5275 Sayılı İnfaz Kanunun 107/4. fıkra ile 108. maddesi hükümleri uygulanır.

Tutuklu veya hükümlü iken firar veya ayaklanma suçundan mahkum edilmiş bulunanlar ile disiplin cezası olarak 3 defa hücre hapsi cezası alanlar, bu disiplin cezaları kaldırılmış olsa bile şartlı salıverilmeden yararlanamazlar.

Bu kanun kapsamına giren ( 3713 Sayılı terörle Mücadele Kanunu ) suçlardan mahkum olanlar, hükümlerin kesinleşme tarihinden sonra bu kanunun kapsamına giren bir suçu işlemeleri halinde şartla salıverilmeden yararlanamazlar.

Ölüm Cezaları, 14/07/2004 tarihli ve 5218 Sayılı Kanunun 1. maddesi ile değişik 03/08/2002 tarihli ve 4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunla Müebbet Ağır Hapis cezasına dönüştürülen ( 765 Sayılı TCK 59 md. Uygulanarak müebbet ağır hapse dönüşen) terör suçluları ile ölüm cezaları Ağırlaştırılmış Müebbet Ağır hapis cezasına dönüştürülen ( 765 Sayılı TCK 59. md madde uygulanmayan ) veya Ağırlaştırılmış Müeebbet Ağır hapis cezasına mahkum olan ( Mahkeme tarafından doğrudan verilen ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis ) terör suçluları koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanamaz. Bunlar hakkında Ağırlaştırılmış Müebbet Ağır hapis cezası ölünceye kadar devam eder." hükümlerine göre;

Terör veya örgüt suçlarından mahkum olan hükümlülerin suç tarihi ister 01/06/2005 den önce olsun isterse 01/06/2005 den sonra olsun koşullu salıverme süreleri 5275 Sayılı İnfaz Kanunun 107/4 ve 108. maddesi hükümlerine göre hesaplanacaktır. Burada 108. madde Mükerrirlik maddesi olup örgüt ya da terör suçlarında koşullu salıverme 107/4 e göre hesaplanır, ancak 108. maddeye göre cezanın infazının tamamlanmasından sonra ( bihakkın tahliye tarihinden sonra ) başlamak ve 1 yıldan az olmamak üzere denetim süresini koşullu salıverme sırasında koşullu salıverme kararını veren mahkeme tarafından belirlenir.

Buna göre terör veya örgüt suçlarında koşullu salıverme süresi veya oranı aşağıdaki şekilde hesaplanır.
5275 saylıı Yasanın 107/4 Maddesine göre;
Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek yada örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkumiyet halinde;

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar 36 yılını, Müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar 30 yılını, süreli hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar cezalarının ¾ ünü infaz kurumunda çektikleri takdirde koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. Ancak , bu süreler;
a) Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde 40,
b) Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde 34,
c) Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde en fazla 40,
d) Bir müebbet hapis cezas ile süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde en fazla 34,
e) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde en fazla 32 Yıldır.
Bu fıkra ( 4. fıkra ) hükmü çocuklar hakkında uygulanmaz.

YARGITAY 9. Ceza Dairesi 2011/9258 E. 2011/28684 K. İNFAZ-3713 SAYILI KANUNUN 17.MADDESİ ÇOCUKLAR HAKKINDA UYGULANMAZ. Bu Yargıtay kararına göre suç tarihi 01/06/2005 ten önce ise en lehe olan 647 sayılı K. 19/1 ve ek 2 maddeye göre ½ ve ayda 6 gün olarak koşullu salıvermesi hesaplanır. Suç tarihi 01/06/2005 ve sonrası ise 5275 sayılı 107/2 maddesine koşullu salıverilmesi 2/3 e göre yapılır.

Ancak 5275 sayılı İnfaz kanunu 107/16 maddesine göre '5237 sayılı TCK'nun ikinci Kitap, dördüncü Kısım, 'Devletin güvenliğine karşı suçlar' başlıklı dördüncü bölüm, 'Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ' başlıklı beşinci bölüm, 'Milli Savunmaya karşı suçlar' başlıklı altıncı bölüm altında yer alan suçlardan birinin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde, şartla salıverilme hükümleri uygulanmaz. Bu maddede sayılan suçlar 5237 sayılı TCK 302-308; 309-316; 317-325 kapsamında kalan suçlar olup bu suçların örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi nedeni ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirse bu takdirde koşullu salıverilmeden yararlanamaz.

Eğer bu suçlar örgüt faaliyeti kapsamında işlenmemişse ya da örgüt faaliyeti kapsamında olsa bile hükümlünün aldığı ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası dışında başka bir ceza olması durumunda örneğin müebbet hapis veya süreli hapis cezası alması durumunda koşullu salıvermeden yararlanabilecektir.

3713 sayılı Terörle Mücadele kanununun 5532 sayılı kanunla değişmeden önceki 3. maddesindeki terör suçları; 765 sayılı TCK 125,131,146,147,148,149,156,168,171 ve 172. maddelerinde yazılı suçlar terör suçlarıdır.

Yine aynı kanunun 4. maddesinde terör amacıyla işlenen suçlar ise 765 sayılı TCK'nun 145,150, 151, 152, 153, 154, 155, 157, 169 ve 384. maddeleri ile 499/2 maddede sayılı suçlar ile 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kuruluş ve yargılama usulleri hakkındaki kanunun 9. maddesinin b,c,e bentlerinde yazılı suçlar, terörle mücadele kanunun 1. maddesinde belirtilen terör amacıyla işlendiği takdirde terör suçu sayılır.

3713 sayılı Terörle Mücadele kanunun 5532 sayılı yasa ile değiştirilen 3. maddesindeki terör suçları ise; 5237 sayılı TCK'nun 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320. maddeleri ile 310/1 maddede yazılı suçlar, TERÖR SUÇLARIDIR.
Aynı kanunun 4. maddesindeki 5532 sayılı yasa ile değişik terör amacıyla işlenen suçlar ise;
aşağıdaki suçlar 1. maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde, terör suçu sayılır.

a) TCK'nun79, 80, 81, 82, 84, 86, 87, 96, 106, 107, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 142, 148, 149, 151, 152, 170, 172, 173, 174, 185, 188, 199, 200, 202, 204, 210, 213, 214, 215, 223, 224, 243, 244, 265, 294, 300, 316, 317, 318, 319, 310/2 maddede yer alan suçlar 6136 sayılı yasa kapsamında tanımlanan suçlar, 6831 sayılı orman kanunun 110/4-5 fıkralarındaki kasten orman yakma suçları, 4926 sayılı kaçakçılıkla mücadele kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar, olağanüstü halin ilanına neden olan olaylara ilişkin suçlar, 2863 sayılı kanunun 68. maddesindeki suçlar terör amacıyla işlenen suçlardır.

Örgüt suçları ise, 4422 s.k.göre çıkar amaçlı suç örgütü kurma ,yönetme ve üye olmak,5237 s. TCK 220.md.deki suçlardır.

b) Bu cezaların bihakkın ( Hakederek ) tahliye tarihlerinin hesabı ise;

Suç tarihi 01/06/2005 den sonra ise ; " Koşullu salıverilen hükümlünün tabi tutulacağı denetim süresi yukarıda belirtilen İnfaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak Süreli hapis cezalarında hak ederek ( bihakkın) tahliye tarihini geçemez.

Ancak 5275 sayılı İnfaz Kanununun 107/16 maddesinde belirtilen suçlardan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olan hükümlüler koşullu salıvermeden yararlanamayacağından bihakkın cezasını çekecektir.bihakkın tahliye tarihi ise 36 + 18 toplam 54 yıldır.

Suç tarihi 01/06/2005 den önce ise ; 3713 Sayılı terörle Mücadele Kanunu kapsamında 17/4. maddesi kapsamında olan suçlarda bihakkın tahliye tarihi koşullu salıvermeden faydalanamayacağı için 17/4-son cümlesine göre " Bunlar hakkında Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası ölünceye kadar devam eder. ömür boyudur.

3- TEKERRÜRLÜ SUÇLARDA MÜDDETNAME HESABI

5275 sayılı İnfaz Kanununun 108- (1) Tekerrür halinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 39 yılının,
b) Müebbet hapis cezasının 33 yılının,
c) Süreli hapis cezasının ¾ ünün,
İnfaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilir.
(2) Tekerrür nedeni ile koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.
(3) İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlü koşullu salıverilmez.

Yargıtay içtihatlarına göre tekerrür uygulaması sadece süreli yada süresiz hapis cezaları için uygulanabilir. Para cezalarının mahkumiyet halinde tekerrür uygulaması olmaz. ( Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2008/21 – 402 esas 2009/291 karar 20/01.2009 tarihli kararı özet olarak " 5237 sayılı TCK'nın 58. madde uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın hapis ya da adli para cezası olmasının bir önemi bulunmamakta ise de , tekerrür uygulamasını gerektiren son cezanın hapis olması bir zorunluluktur. " )

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01/12/2012 tarih 2008/11853 esas 2012/16731 karar nolu kanun yararına bozma kararında özet olarak, hükümlünün mükerrir olmayan toplam 45 yıl hapis cezası ile mükerrir olduğu 40 yıl hapis cezası içtima kararı ile toplam 85 yıl hapis cezasının hesabında 5275 sayılı Kanunun 107/3-e maddesine göre koşullu salıvermede geçireceği süre en fazla 28 yıl olduğu aynı kanunun 108/1-c maddesine göre tekkerrürlü suçlarda süreli hapislerde koşullu salıverme için cezasının ¾ ünü çekmesi gerektiği ancak aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ( 108/2 ) tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağı dikkate alındığında toplam 40 yıl tekerrürlü hapsi cezasını 14 yıl ,14 yıl, 6 yıl ve 6 yılı olan 4 ayrı suçtan verilen ceza olduğu tekerrürlülüğün her ceza bakımından ayrı ayrı uygulanması gerekeceği ve tekerrüre esas alınan cezanında 4 ay hapis cezası olması nedeniyle hükümlünün cezalarını süreli hapis olduğuna 107/3 e maddesine göre koşullu salıverme süresinin en fazla 28 yıl olacağı ve bu 28 yılın üzerine aynı kanunun 108/2 maddesine göre 4 ayrı ceza için 4 ay toplamda 16 ay ceza süresinin eklenerek toplam koşullu salıverme süresinin 28 yıl 16 ay olarak belirlenmesi gerekir diye bozma kararı vermiştir.

Not: Cumhuriyet Savcılığı müddetnamesinde süreli hapisler için 28 yıl, mükerrir toplam 4 yıl hapis için 26 yıl 24 ay hapis olarak tespit edip, her ikisinin toplamı olan 54 yıl 24 ay hapis cezası olarak koşullu salıvermede geçireceği süreyi tespit etmiştir. Tekerrürlü ilamda TCK 58/7. maddesine göre cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması mahkumiyet kararında belirtilmesi gerekir. Bu takdirde hükümlü hakkında denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarınıda değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemedir. Bu konuda Yargıtay 6. ceza dairesinin 08/03/2007-19268/4077 sayılı emsal Yargıtay kararı vardır.

4-  PARA CEZALARINDA MÜDDETNAME HESABI

1) Suç tarihi 01/06/2005 ten önce ise;

Para cezası ister doğrudan doğruya hükmedilen Adli Para cezası olsun isterse kısa süreli hapis cezasından çevrilen para cezası olsun ödeme emri üzerine ödenmediğinden tekrar hapse çevrildiğinde, 647 sayılı İnfaz Kanununun 19/1.maddesi ve eski İnfaz Tüzüğünün 93. maddesine göre cezasının koşullu salıverme oranı 1/2 olarak hesaplanır. Ayrıca 2148 sayılı kanunla eklenen 647 sayılı kanunun ek madde 2 ye göre cezaevinde çekmesi gereken miktardan (½ den ) her bir ayda 6 gün indirim yapılır. Ayrıca varsa gözaltında (nezaret) ve tutuklulukta geçen süreler düşülür. Eğer bu ilam nedeniyle hükümlü hakkında ilamın infazının yapıldığı mahkeme tarafından verilmiş başka bir suç nedeniyle tutuklulukta geçen sürelerin mahsubuna karar verilmiş ise mahsup kararındaki belirtilen süreler de cezasından düşülür. Kalan süre cezaevine giriş tarihinden itibaren (İnfaza başlama tarihi) hesaplanır.

Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez.*Kısa süreli hapis cezaları 5237 sayılı TCK 49/2 maddesine göre hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.

2) Suç tarihi 01/06/2005 ten sonra ise;

Para cezası doğrudan verilen Adli Para cezası ise (yani kısa süreli hapisten çevrili değil ise) para cezası ödenmediğinde çevrilen hapis cezasında koşullu salıverme uygulanmaz. Bu cezayı bihakkın olarak (çevrilen hapis miktarı kadar) hesaplanır. Ancak Adli Para cezası yerine çektirilen hapis cezası 3 yılı geçemez. Birden fazla hükümle Adli Para cezalarına mahkumiyet halinde bu süre 5 yılı geçemez.Buradan aynı hükümde birden fazla suç nedeniyle Adli Para cezası verilmişse ödenmediğinde hapse çevrildiğinde bu süre yine 3 yılı geçemez.

Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez.
Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 16/01/2013 tarih 2012/24704 esas 2013/274 karar sayılı ilamında çocuklar hakkında hükmolunan 5237 sayılı TCK 6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde maddede ön görünen diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına hükmolunması zorunluluğu nedeniyle seçenek tedbir para cezasında olduğu gibi hapse çevrilemez. Gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir.

3) Suç tarihi 01/06/2005 – 01/03/2008 tarihleri arasında olup, kısa süreli hapisten çevrilen para cezaları;

Bu para cezaları ödeme emrine rağmen ödenmezse hapse çevrilir, hapsin infazında koşullu salıvermeden yararlanır. Koşullu salıverme oranı ise eğer ilamda tekerrür yoksa 2/3, tekerrür var ise tekerrür hükümlerine göre koşullu salıverme hesaplanır. Resmi gazetede 01/03/2008 günü yayımlanarak yürürlüğe giren 5739 sayılı yasanın 4. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK 50/6 maddedeki 'yaptırımın' ibaresi "tedbirin" olarak değiştirildiği ve yine aynı yasanın (5739 sayılı) 5. maddesi ile değişik 5275 sayılı İnfaz kanununun 106/9 maddesinin değiştirilmesi nedeniyle TCK 50 veya 52 maddelerine göre , kısa süreli hapis cezasından çevrilen Adli Para cezası veya doğrudan verilen Adli Para cezalarının infaz rejimi 5275 sayılı yasanın 106. maddesine göre yapılacaktır (bu konuda Yargıtay ceza genel kurulunun 07/12/2010 tarih 2010/11-236 esas ve 2010/254 karar sayılı kararında ayrıntılı şekilde açıklandığı gibi, para cezalarının infaz sistemi tamamen 5275 sayılı yasanın 106. maddesine göre yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca Adli Para cezasının hapse çevrilme işlemi de suç tarihi ister 01/06/2005 tarihinden önce, isterse sonra olsun 5237 sayılı TCK'nun 52. maddesi uyarınca doğrudan verilmiş olan Adli Para cezalarının ödenmemesi üzerine yapılması gereken hapse çevirme işlemini, bu maddeyle kurulması amaçlanan sistemin ayrılmaz bir parçası olan 5275 sayılı yasanın 106. maddesi uyarınca yapılması zorunlu olduğu belirtilmiştir.)

5739 sayılı yasa ile aleyhe değişiklik yapıldığından yukarıda belirtildiği gibi suç tarihi 01/06/2005 - 01/03/2008 arasında olan kısa süreli hapisten çevrilen para cezalarının ödenmemesi nedeniyle hapse çevrildiğinde 5275 sayılı TCK'nun 7/2 maddesine göre değişiklikten önceki yasa lehe olduğundan koşullu salıvermeden yararlandırılacaktır.

Suç tarihi 1.3.2008 den sonra ise kısa süreli hapisten çevrili olsa bile para cezası ödenmediğinde tekrar hapse çevrildiğinde artık koşullu salıvermeden yararlanamaz,ertelenemez.Müddetnamesi bihakkın olarak hesaplanacaktır. 106/9 maddeye göre Adli Para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez. Bunun infazında koşullu salıverme hükümleri uygulanmaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan Adli Para cezasıdır.

Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez. Yargıtay 2. ceza dairesinin 11/11/2008 tarih 2008/15582 esas ve 2008/18843 karar sayılı kararına göre " çocuklar hakkında kısa süreli hapis cezasının tedbire çevrilmesinden sonra, tedbire uyulmaması halinde yeniden hapis cezasına çevrilemez." kararında belirtildiği gibi para cezalarında olduğu gibi çocuklar için verilen kısa süreli hapis cezası TCK'nun 50. maddesinde belirtilen tedbirlere çevrilmişse, tedbire uyulmaması halinde para cezalarında olduğu gibi yeniden hapis cezasına çevrilemeyecektir.

TEKERRÜR UYGULAMASI

TEKERRÜRE ESAS CEZA HÜKÜM TARİHİ İTİBARİYLE
Tekerrür uygulamasına ilişkin aşağıda maddeler halinde yapılan açıklamalar Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2011/3-189 esas 2011/267 karar 13/12/2011 tarihli kararı ve yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2010/6-257 esas 2011/29 karar sayılı 29/03/2011 tarihli kararlarına göre açıklanmıştır.

1- HÜKÜM (KARAR) TARİHİ;07.10.2010 GÜNÜNDEN ÖNCE İSE;

a) 647 SK.4.md. göre kısa süreli hapis cezasından çevrili para cezaları miktarına bakılmaksızın (2.000-TL.nin altında veya üstünde olsun) tekerrüre esas olur. 647 S.K.5.md. doğrudan verilen para cezası miktarı 2.000-TL. nin altında ise tekerrüre esas olmaz. 2000-TL. nin üstünde ise tekerrüre esas olur.
b) 5237 S.TCK 50,52.md. göre verilen (kısa süreli hapisten çevrilen para cezası veya doğrudan verilen para cezası) para cezalarının miktarı 2.000-TL.(dahil) veya altında ise tekerrüre esas olmaz. 2.000-TL. nin üstünde ise tekerrüre esas olur.

2- HÜKÜM (KARAR) TARİHİ 07.10.2010-14.04.2011 TARİHİNE KADAR:

İster kısa süreli hapis cezasından çevrilen para cezası (5237 S.TCK 50.md, 647 Sy 4. md) ister doğrudan verilen para cezalarının (5237 S.TCK 52.md, 647 Sy 5. md. göre) miktarı ne olursa olsun (2.000-TL.nin altında veya üstünde olsun) tekerrüre esas olur.

3- HÜKÜM ( KARAR) TARİHİ 14.04.2011 GÜNÜNDEN İTİBAREN ;

a) Hapisten çevrili 5237 S.TCK 50.md. göre verilen para cezaları miktarı ne olursa olsun tekerrüre esas olur.( 6217 s.k 23.md ile değişik CMK 272/3-a.md ve 5320 s. cmk yürürlük kanununun 6217 s.k 26.md ile eklenen geçici madde 2. R.G.14.4.2011)
b) 5237 S.TCK 52.md. göre doğrudan verilen para cezaları miktarı 3.000-TL. ve daha az ise tekerrüre esas olmaz. 3.000-TL. den fazla ise tekerrüre esas olur.( 6217 s.k 23.md ile değişik CMK 272/3-a.md ve 5320 s. cmk yürürlük kanununun 6217 s.k 26.md ile eklenen geçici madde 2)

4- Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez 5 Yıldan fazla süre ile hapis cezasına mahkumiyet halinde bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren 5 Yıl, 5 yıl veya daha az süreli hapis yada adli para cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren 3 Yıl geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz

5- Kasıtlı suçlar ile taksirli suçlar ve sırf askeri suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz.
6- Fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.
7- Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezası ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, tekerrüre esas olmaz.
8- Tekerrür nedeni ile koşullu salıverme süresine eklenecek miktar tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.
9- İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumda, hükümlü koşullu salıverilmez.
10- İnfaz gören ilamdaki ceza para cezası ise, sabıkasındaki para cezası tekerrüre esas olmaz. ( Para cezasından para cezasına tekerrüre esas olmaz)
11- Tekerrür nedeni ile eklenecek ceza para cezası, 5237 Sy TCK dışında hükmedilen para cezalarında, 5275 Sy İnfaz Kanunun geçici 1. maddesine göre 1 günlüğü 100 Tl’den hesaplanıp hapse çevrilerek tekerrüre esas miktarın hapis olarak tespit edilir.
12- Para Cezası 5237 Sy TCK’nın 50,52 md. göre verilmiş ise, ilamda gösterilen miktar üzerinden 1 günlüğü hapse çevrilerek tekerrüre esas miktar hapis olarak tespit edilir.

5237 Sayılı TCK 191/2 maddesine göre ( kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak) verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararı ile mahkum olan hükümlü tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine uyduğu takdirde dava hakkında düşme kararı verilebileceği için TCK 191/2 maddesine göre verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararı tekerrüre esas olmaz. ( Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13/12/2012 tarih 2011/22165 esas 2012/18445 karar nolu bozma kararı)


Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.