Denetimli serbestlik 5 yıla çıkması, denetimli serbestlik 2 yıla çıkarılması, denetimli serbestlik kanunu değişiklik cezaevindekilerin denetimli serbestlikle salıverilmesi

DENETİMLİ SERBESTLİĞİN 3 YILA ÇIKARILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ- 0-6 YAŞ GRUBUNDA ÇOCUCUĞU BULUNAN ANNELER - CEZA VE GÜVENLİK TEDBÎRLERİNİN ÎNFAZİ HAKKİNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ

GENEL GEREKÇE
Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre ceza infaz kurumlarında toplam 4 bin 838 kadın tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Tüm ceza infaz kurumlarında annelerinin yanında kalan 0-6 yaş arası çocuk sayısı ise 285 olarak Bakanlık istatistiklerine yansımaktadır.

Hükümlü olup da dışarıda korumasına bırakılacak kimsesi bulunmayan 0-6 yaş grubundaki çocuklar, 6 yaşına kadar ceza infaz kurumlarında annelerinin yanında kalmakta, 6 yaşını dolduran çocuklar ailesine, vasisine ya da Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne teslim edilmektedir.

Okul Öncesi dönemde, 0-6 yaş grubu çocukların yaşamındaki en etkili sosyalleştirme kurumu, ailesidir. Çocuk psikolojisiyle İlgilenen uzmanlar tarafından yapılan çeşitli araştırmalar, çocuğun kişiliğinin temel özelliklerinin ilk yıllarda oluştuğunu ortaya koymaktadır.

Çocuğun doğduğu günden, temel eğitime başladığı güne kadar geçen yılları kapsayan ve çocukların daha sonraki yaşamlarında Önemli rol oynayan; bedensel, sosyal-duygusal, zihin ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı bu dönem, kişiliğin şekillendiği bir süreçtir. Bu nedenle, çocuğun küçük yaşlarda sağlıklı bir ortamda gelişimini sürdürmesi Önemlidir.

Çocuğun, sağlıklı ilişkiler kurması, sosyalleşmesi gibi olgular bu yaşta gelişmektedir. Bu basamakta öğrenilen bilgiler ve kazanılan olumlu davranışlar, tüm hayatı şekillendiren etkilerdir ve bu dönemde yaşanan olumsuzluklar çocuğun bütün yaşamını etkilemektedir.

Ceza infaz kurumlarında hükümlü anneleriyle ya da ceza infaz kurumlarının dışında hükümlü annelerinden ayrı yaşamak zorunda kalan okul öncesi çocukların ruh sağlığı, bu nedenden dolayı Önemli ölçüde etkilenmektedir.

Çocuk haklarına dair sözleşme Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından "20 Kasım 1989" tarihinde kabul edilmiştir. 191 ülke tarafından kabul edilen sözleşme, çocukların, maruz kaldığı bu kötü muameleleri ortadan kaldırmak ve onlara daha iyi koşullar sağlamak amacı ile hazırlanmıştır. Toplam 54 maddeden oluşan bu sözleşmeye Türkiye 1990 yılında imza atarak taraf olmuştur.

Sözleşmede, çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetişmesinin gerekliliğine dikkat çekilmiştir.

Yukarıda özetlenen nedenlerden dolayı 13.12.2004 tarihli ve 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda değişiklik yapılarak, sosyal hayat içerisinde sağlıklı bir ortamda çocuğun annesinin yanında olabilmesi, sağlıklı bir şekilde gelişimini tamamlayabilmesi için annenin cezaevinde kalma süresinin azaltılması amaçlanmıştır.


TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
13.12.2004 tarihli ve 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi gerekçesi ile birlikte ekte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımla arz ederim.

Candan YÜCEER
Tekirdağ Milletvekili

CEZA VE GÜVENLİK TEDBÎRLERİNİN ÎNFAZİ HAKKİNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 13.12.2004 tarihli ve 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105 A Maddesinin 3. fıkrasının "a" bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

a) Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine "üç yıl" veya daha az süre kalan kadın hükümlüler;

MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

MEVCUT KANUN

DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ UYGULANARAK CEZANIN İNFAZI

MADDE 105/A – (1) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla;

a) Açık ceza infaz kurumuna ayrılmaya hak kazanmış olan
b) Çocuk eğitimevinde toplam cezasının beşte birini tamamlayan,

koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, infaz hâkimi tarafından karar verilebilir.

(2) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması durumunda, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler.

(3) Yukarıdaki fıkralarda düzenlenen infaz usulünden;

a) Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan kadın hükümlüler,

b) Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, sakatlık veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen ve koşullu salıverilmesine üç yıl veya daha az süre kalan hükümlüler,

diğer şartları da taşımaları hâlinde yararlanabilirler.

(4) Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle, cezası hapse çevrilen hükümlülerin yukarıdaki fıkralardaki infaz usulünden yararlanmalarında, hak ederek tahliye tarihi esas alınır.


Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.