Aile konutu şerhi, Aile konutu şerhinin kaldırılması, Haline münasip ev haciz, Yargıtay kararı, İpotekli ev haciz
İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesinde haczolunamaz şeyler sayılmış, 12. bendinde de “Borçlunun haline münasip evi (Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.)” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 21.03.2011 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davaya konu taşınmazın borçlunun haline münasip olduğu, belirlenen 53.932,00 TL taşınmaz bedelinin borçlu ve ailesinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek normal bir evin değerinden düşük olduğu tespit edilmiştir.

İcra ve İflas Kanunu'nun 82/12 maddesi gözetilerek, meskeniyet iddiasının kabulü ile davaya konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına dair yerel mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup verilen hükmün onanması gerekir.

T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu 

Esas Numarası: 2013/12-134
Karar Numarası: 2013/1368
Karar Tarihi : 18.09.2013

İlgili Yargıtay Dairesi : 12. Hukuk Dairesi
Esas Numarası : 2012/24151
Karar Numarası : 2012/8526

Mahkemesi : Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi
Mahkeme Esas Numarası : 2012/331
Mahkeme Karar Numarası : 2012/542
Mahkeme Karar Tarihi : 10/07/2012
Dava/Suç Türü : Şikayet (icra memur muamelesi)
Temyzi Eden : Davalı (Alacaklı) vekili

Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nce şikayetin kabulüne dair verilen 21.06.2011 gün ve 2009/1329 Esas, 2011/589 Karar sayılı kararın incelenmesinin davalı (alacaklı) vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 20.03.2012 gün ve 2011/24157 Esas, 2012/8526 Karar sayılı ilamı ile Dava dosyası incelendi, Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İcra ve İflas Kanunu'nun 82/12. maddesi gereğince, "borçlunun haline münasip evi haczedilemez". Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.

Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.

Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan raporda, borçlunun oturduğu yerden başka yerlerde de haline münasip evi alacağı değer belirlenmemiştir. Bu bağlamda mahkemece, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazı bir semtte, daha mütevazı koşullarda haline münasip evin değerinin belirlenerek, oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda (2012/331 Esas, 2012/542 Karar) mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

KARAR

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: İstek, meskeniyet şikâyetine ilişkindir.

Davacı (borçlu) vekili, müvekkili hakkında davalı(alacaklı) tarafından yürütülen icra takibi sırasında müvekkilinin haline ve sosyal durumuna münasip meskeninin haczedildiğini belirtip, meskeniyet iddiasında bulunarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı(alacaklı) vekili, davacının meskeniyet iddiasını kabul etmediklerini, davaya konu taşınmazda davacının yaşamadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Yerel Mahkemece, İcra ve İflas Kanunu'nun 82/12 maddesine göre davacı tarafın iddiasının sübut bulduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile davaya konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar vermiştir.

Davalı(alacaklı) vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, yukarıda açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur. (Esas: 2012/24151 Karar: 2012/8526)

Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş (2012/331 Esas, 2012/542 Karar) direnme kararı davalı(alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; borçlunun haczedilemez nitelikteki, haline münasip evin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere; İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesinde haczolunamaz şeyler sayılmış, 12. bendinde de “Borçlunun haline münasip evi (Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.)” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Somut olayda, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 21.03.2011 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davaya konu taşınmazın borçlunun haline münasip olduğu, belirlenen 53.932,00 TL taşınmaz bedelinin borçlu ve ailesinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek normal bir evin değerinden düşük olduğu tespit edilmiştir.

Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilirkişi raporuna göre İcra ve İflas Kanunu'nun 82/12 maddesi gözetilerek, meskeniyet iddiasının kabulü ile davaya konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına dair yerel mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup verilen hükmün onanması gerekir.

SONUÇ
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun’un 29. maddesi ile eklenen Geçici 7. madde atfıyla aynı Kanun’un 366/III. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.