İş yerindeki eşyaların haciz edilmesi, işyeri haczi, mesleği sürdürmek için zorunlu eşyalar, haciz işlemleri, borç için işyerine haciz, şyeri haczi nasıl yapılır işyeri haczi kalktımı işyeri haczi ,işyerine haciz kanunuYargıtay 12 Hukuk Dairesi tarafından verilmiş olan "Bir ticari işletme dolayısıyla teşebbüs olan ekmek fırınında haczedilen ekmek kesme makinesi, hamur karma makinesi, hamur kesme makinesi ve hamur çevirme makinesi sermaye ağırlıklı olmaları nedeniyle borçlunun fırıncılık mesleğini yürütmesi için zorunlu alet ve edevattan kabul edilemez" kararına katılmak mümkün değildir.

Şöyle ki; kararda alıntılanan ve karara dayanak yapılan Genel Kurul Kararı’ndaki meslek ve teşebbüs ayrımı, Ticari İşletme Hukuku açısından Esnaf-Tacir-Ticari İşletme kavramlarını ayırt etmek için kullanılan kriterlerden birisidir. Devamında, dayanak yapılan Genel Kurul Kararı, çoğumuzun, daha doğmadığı tarihte verilmiş olup çağın gerçeklerine ve teknolojiye ayak uyduramaz.

Karara konu olayda, fırıncının aletlerine haciz konuldu diyelim. Fırıncı diğer meslektaşları ile nasıl rekabet edecektir? Eli ile yoğurmaya kalksa 10-15 ekmek üretebilir ve satabilir. 40 yıl önce söz konusu aletler olmadığı için Genel Kurul’un verdiği karar, o yıllarda doğruydu. Ancak, aradan 40 yılı aşkın bir zaman geçmiş ve neredeyse makinalar olmadan iş yapamaz duruma gelmiş bulunmaktayız.

Bir başka görüş açısından ise, meseleyi rekabet edebilme kriteri ile ele alırsak nerede duracağımız belli olmayabilir. örneğin inşaat kalfasının, terazi, şakül, mala, çekiç, kerpeten gibi aletleri mesleğiyle ilgili zaruri alet edavat kavramına girer, fakat beton karma makinası, hafriyat makinası, kırıcı delici kompresör gibi makinalar ise zenaat için lüzumlu eşya tabirini aşan, önemli sermaye yatırımı gerektiren makinalardır.

Kararda geçen aletlerde zorunlu eşyadan çok sermaye yatırımı gerektiren teşebbüs mahiyetinde eşyalara tekabül etmektedir. Bu neviden eşyanın haczinde alacaklı tarafından elde edilecek menfaat ile borçluda yaratacağı yıkımın mukayese edilmesi ile borçlu aleyhine aşırı bir oransızlık oluştuğu zaman haczinin engellenmesi, en azından eşyanın muhafaza altına alınmaması gerekir.

Örneğin Hacizlerde borçluyu baskı altına almak amacıyla çok daha kolay muhafaza altına alınabilir , paraya çevrilebilir eşyalar dururken şirket için cam damarı olan bilgisayarlara, server'a yönelinmesi ızrar kastından ibarettir. Uygulamada açık bir yasal düzenleme olmadığı için icra memurlar hacizde sıra ve tertip konusunda gözetilmesi gereken menfaat dengesini gözardı edip meseleyi alacaklı vekilinin seçimine terk etmektedir.

Haczin borçluda yaratması beklenen etkinin borcu ödetme, ödeme niyeti olmadığı takdirde eşyanın paraya çevrilerek alacağın tahsili olduğu , bunun dışında borçlunun faaliyetini tatil etme, onun madden yıkıma uğratma olmadığı gözetilerek konunun yasal düzenlemeye kavuşturulması gerekiyor

T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi

Esas No : 2013/14468
Karar No : 2013/23409
Tarih: 24.06.2013

Mahkemesi : Şarkikaraağaç İcra Hukuk Mahkemesi
Esas No : 2013/1
Karar No: 2013/5
Tarihi : 18/02/2013
Dava/Suç Türü : Şikayet (icra memur muamelesi)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi (G.K.) tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafından hakkında yürütülen icra takibinde, işlettiği ekmek fırınında bulunan ve haczedilen 1 adet ekmek kesme makinesi, 1 adet hamur yoğurma makinesi, 1 adet hamur kesme makinesi ve 1 adet hamur çevirme makinesinin fırıncılık mesleğinin icrası ve devamı, için zaruri olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile haczedilen makineler üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.

İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi gereğince borçlunun (sanat ve mesleği için lüzumlu olan alet, edevat ve kitapları) haczedilemez. Ancak, bunun için borçlunun haciz sırasında bir meslek veya sanatla uğraşıyor olması ve kendisi ile ailesinin geçimini anılan meslek ve sanatla sağlaması gerekir.

Yukarıda yer verilen madde gereğince haczedilmeyecek malların kapsamını tayin edebilmek için sanat sözcüğü ile eş anlamda kullanılmış olan meslek kavramını teşebbüs¬ten ayıracak kıstasların açıklanması gerekir. Çünkü, borçlu bir meslek sahibi sayıldığı takdirde, bu mesleği ile ilgili alet, edevat ve kitapları haczedilemeyecek, aksine bir teşebbüs sahibi sayıldığı zaman, bu teşebbüsün mallan sermaye ağırlıklı olup haczedilebilecektir. Şikayet konusu incelenirken borçlunun yaptığı işte sermaye ile emeğin karşılıklı oranları tespite çalışılır ve emeğin değerinin, sermayenin değerinden daha fazla olduğu görülürse "bir mesleğin" varlığına, aksi takdirde "bir teşebbüsün söz konusu olduğuna" hükmedilir. (Hukuk Genel Kurulu'nun 02.12.1972 tarih 1972/572-974 sa¬yılı karan). Uygulamada, bu şekilde incelemeye ekonomik kıstasın üstün tutulması adı verilmektedir.

Bu durumda bir malın haczedilebilirliği yönünden "meslek" ve "teşebbüs" kavramaları birbirinden ayırt edilmesi gerekir. Borçlunun icra ettiği İşte kişisel emek ve faaliyeti ön planda ise bu bir meslektir. Borçlunun uğraşında yardımcı iş gücü ve sermaye unsurları ağırlıkta ise teşebbüs söz konusudur.

Somut olayda bir ticari işletme dolayısıyla teşebbüs olan ekmek fırınında haczedilen ekmek kesme makinesi, hamur karma makinesi, hamur kesme makinesi ve hamur çevirme makinesi sermaye ağırlıklı olmaları nedeniyle borçlunun fırıncılık mesleğini yürütmesi için zorunlu alet ve edevattan kabul edilemez. O halde mahkemece; şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alman harem istek halinde iadesine, ilamın tebliğin¬den itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sonuç olarak ilgili Yargıtay kararı doğru olmamıştır. Somut olayın özelliklerine göre farklı değerlendirilmesi güdülen amaca bakmak gerekir. Borçlunun mesleki faaliyetini idame ettirebilmesi için gerekli olan alet, edavat, malzeme ve sair eşyasının haczedilmemesi, onun borcunu ödeyebilmesi için çalışma zorunluluğu ile ve yaşama hakkı çerçevesinde kendisinin ve ailesinin geçmini sağlaması amacına dayanıyor. Dolayısıyla, örneğin ticari muhasebeyi ve teknik organizasyonu gerektiren büyük bir ekmek fabrikasında yer alan çok sayıdaki alet, edavat, hamur yoğurma, kesme vs... gibi makinaların büyük bir kısmının haczi mümkün olmasına karşın, (Not: Bu noktada belirtmeliyim -kişisel fikrime göre- büyük hacimli üretim tesslerinde dahi ticari faaliyetin yürütülmesine imkan tanımak ve tüm malları haczetmemek gerekir. Küçük bir mahalle fırınında bulunan ve esnaf faaliyet sınırını aşmayacak kapasitedeki alet ve makinaların hiçbirisinin haczedilmemesi gerekir, çoğu zaman makinaları haczetmekle alacaklı da alacağına kavuşamadığına göre, işyerinden makina haczini onaylayan bu karar doğru bir karar değildir.

Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.