ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ ALMAK İÇİN,
Yola koyulduk!
Arkadaşlarımız 4 Aralık 2010 Cumartesi günü SABAH SAAT 08.oo de SİVRİHİSAR dan – ANKARA' ya doğru yürüme eylemine başladılar.
Kader arkadaşları bizler, 08 Aralık 2010 Çarşamba günü saat 10:00 da ANKARA Abdi İpekçi parkında BULUŞUYORUZ!…
BİRER MUM YAKMIŞTIK ŞİMDİ MEŞALE VAR ELLERİMİZDE!
İçimiz “ölü evi” gibiydi hepimizin… Ümidimiz, hayalimiz, “ışıksız odalar” gibi kapkaranlıktı… Önce memleketin bir köşesinde kendi içimizde birer mum yakmıştık her birimiz… Titrek, küçük, zayıf her bir ışık diğer ışıkları gördükçe ışıklarımız birleşti alev topuna döndü…
Siyasetçi, hukukçu, gazeteci ve aydınlardan, insaf sahibi pek çok insana kadar her kesimden VİCDANLARDA da bir ışık yakmayı başardık ve biz o küçücük titrek ışıklardan oluşan VİCDANLI bir aydınlık ile (taahhütle de olsa) İZNDANLARDAN ÇIKTIK…
IŞIKLARIMIZ KARANLIK VE KARA ZİNDANLARI IŞITTI bir kere,
İşte şimdi; tekrar ÇIKACAĞIZ karanlık odalarımızdan zulme karşı direnmek için…
İşte şimdi; yeni bir ÖZGÜRLÜK IŞIĞI daha YAKACAĞIZ hep birlikte…
İşte şimdi; VİCDANLARI AYDINLATACAĞIZ hep birlikte ve yeniden…
Kimselerin gücü yetmeyecek HAPİSLERE SIĞDIRAMAYACAKLAR BİZLERİ, öldürülmesine izin vermeyeceğiz; GURURLARIMIZI, HAYSİYETLERİMİZİ yaşatacağız.”
Başlangıçta sadece BİRER MUM YAKMIŞTIK…
Şimdi o MUM IŞIKLARI, KOCAMAN BİR AYDINLIĞA dönüşecek…
Başlangıçta sadece BİRER MUM YAKMIŞTIK…
Şimdi o MUM ALEVİ, KOCAMAN ve KOR BİR ATEŞE dönüşecek…
Çaresi yok, dönüş yok KARANLIĞA artık…
Kara zindanların nizamiyelerinden can parelerine uzanan eller, hasretle açılan kucaklar bir kez daha koparılamaz sardığı, kucakladığı bedenlerden…
Akıttığımız gözyaşlarımız; hasretin, kavuşmanın, kucaklaşmanın hazin bir lezzeti iken…
Sarıldıkça, sımsıkı yavrularımıza, yârimize, anamıza…
Artık AYDINLIĞIMIZI KİMSE KARARTAMAZ…
Artık KARANLIK GERİ GELEMEZ…
Artık KİMSELER BİZİ KABİRE SOKAMAZ…
Onlar sanıyorlar ki,
Biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki,
Biz sussak, tarih susmayacak...
Tarih sussa, hakikat susmayacak.
Onlar sanıyorlar ki,
Bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Halbuki,
Bizden kurtulsalar,
VİCDAN AZABINDAN kurtulamayacaklar,
VİCDAN AZABINDAN kurtulsalar,
Tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar,
ALLAH'ın GAZABINDAN kurtulamayacaklar...”
Kıymetli KARDEŞLERİMİZ, ARKADAŞLARIMIZ!...
Haydi artık YENİDEN toplanıyoruz…
(Kalıcı) Özgürlüğümüz için, onurumuz için (tekrar ve yeniden) top(ar)lanıyoruz…
(Yeniden) eylem vakti geldi, (yeniden) eylemlere hazırız…
Artık vakit, yeni bir vakit…
Şimdi TAMAMEN HAKKIMIZI alma vakti bu vakit...
Alacağız da...
Ve mutlaka başaracağız...
Çünkü HAKLIYIZ, GÜÇLÜYÜZ DE artık...
SESİMİZ, SEDAMIZ gökyüzünü saracak...
Sevgili DOSTLAR, ARKADAŞLAR…
Yazdığımız her şey tam da yazdığım gibi; FAKAAAT!!! YALNIIIIZ!!!
“ZİNCİR NE KADAR BÜYÜK ve GÜÇLÜ OLURSA OLSUN, ZİNCİRİN TOPLAM GÜCÜ EN ZAYIF HALKASINA EŞİTTİR”…
İşte bizim de ortak gücümüz, TOPLAM GÜCÜMÜZDÜR...
Toplam gücümüzün en işe yarayanı ise;
Her bir omuz veren,
Her bir destek veren,
Mücadeleye iştirak eden,
HER BİR KİŞİNİN DESTEĞİDİR;
SON BİR KİŞİNİN DESTEĞİDİR...
Bardağı da SON DAMLA taşırır...
SON DAMLA SİZ OLUN...
Taşırın bardağı, taşırın ki boşalsın mahpuslar...
(Şükürler olsun boşalttık da... Ama asla kimse bir daha geri dönmemeli...)
Seyretmek yok, katılmak var...
İhmal, gaflet yok...
Çalışmak, uyanık olmak var...
Zira,
Vatan (ÖZGÜRLÜK) müdafaasında GAFLET VE İHANET AYNI ŞEYDİR...
TREN HAZIR, GEMİ HAZIR, SEFER PLANI HAZIR...
HAYDİN denildiğinde de,
HEPİMİZ HAZIR OLMALIYIZ...
EYLEME KATILMALIYIZ...
BU DEFA bize katılmayanın;
Özgürlüğü HELALİNDEN TENEFFÜS ETMEYE hakkı yoktur...
BU DEFA bize katılmayanın;
Ailesine, çocuklarına ZAFERDE BENİM DE PAYIM VAR demeye hakkı yoktur...
BU DEFA bize katılmayanın;
ZAFERDEN ONURLANMAYA, gururla ortaya çıkmaya hakkı yoktur...
BU DEFA bize katılmayanın;
Sadece bir şeyi olacaktır...
(Gerçek değilse) UTANMASI GEREKEN bir MAZERETİ(!)...
Suçlu Değil Borçluyuz |
Çek Mağdurları |
Yorum Gönder
Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.