Mahkememizce yapılan incelemede; 20.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 Sayılı Çek Kanunun aşağıda belirtilen maddelerinde Anayasanın 10. ve 36. maddelerine aykırılık tespit edilmiştir.
Anayasamızın 10/1. maddesinde  Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. 10/4.fıkrasında Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar Hükmü yer almıştır.
Küçükçekmece C. Başsavcılığının 2010/1877 E sayılı iddianamesi ile sanığın Yapı ve Kredi Bankası Çarşamba Şubesine ait 31.07.2009 tarihli 4100.-TL bedelli 1943994 no.lu keşide ettiği çekin müşteki tarafından süresinde bankaya ibrazında karşılığının mevcut olmadığı ve sanığın düzeltme hakkını da kullanmadığından bahisle; 5941 Sayılı Çek Kanunu 5/1, 3167 Sayılı Çek Kanunu 16/1-3, TCK.nun 7 ve 53. maddeleri uyarınca karşılıksız çek suçuyla cezalandırılması iddia ve talep olunmuştur.

5941 Sayalı Yasanın geçici madde 3
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 3167 sayılı Çek Kanunu 16 nci maddesinde tanımlanan karşılıksız çek suçundan dolayı açılmış olan davalar bakımından asliye ceza mahkemesinin görevi devam eder." Hükmü yer almıştır.
Anayasamızın 36. maddesinde; "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." Hükümleri yer almıştır.

20.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 Sayılı çek Yasası geçici 1. maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenleme ile “bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 3167 Sayılı ÇekYasası 16. maddesinde tanımlanan suçtan dolayı açılmış olan karşılıksız çek davaları bakımından asliye ceza mahkemesinin görevi devam eder " hükmüyle 20.12.2009 tarihine kadar 3167 Sayılı Çek Yasası 16. maddesi uyarınca açılan karşılıksız çek davalarında Asliye Ceza Mahkemeleri; bu tarihten sonra 3167 Sayılı ÇekYasası 16. maddesi uyarınca açılan karşılıksız çek davalarında da Sulh Ceza Mahkemeleri görevli kılınmıştır. Diğer bir anlatımla aynı yasanın uygulanacağı kişilerle ilgili davaların bir kısmına Asliye Ceza Mahkemelerinde, bir kısmına da Sulh Ceza Mahkemelerinde bakılma durumu gündeme gelmiştir.
Aradaki farkı meydana getirecek tek unsur ise davanın açılma tarihinin 20.12.2009 tarihinden önce ya da sonra olmasıdır. Diğer bir deyişle 20.12.2009 tarihinden evvel ki açılmış olan davalarda görevli mahkemeler Asliye Ceza Mahkemeleri olduğundan daha güvenli mahkemeler olan Asliye Ceza Mahkemelerinde yargılanan kişiler lehine ayrıcalık tanınmış olmaktadır. Bu durum Anayasanın 10. maddesindeki "kanun önündeki eşitlik ilkesine" ve daha güvenceli mahkemelerde yargılanamayan kişilerin Anayasanın 36. maddesinde belirtilen "adil yargılanma hakkının " ihlali niteliğindedir. 3167 Sayılı Yasanın 16. maddesinde tanımlanan suçlardan dolayı açılan davalarda Asliye Ceza Mahkemelerinin görevinin devam etmesi anılan ilkelerin doğal sonucu olmalıdır.
Bu nedenlerle; 5941 Sayılı Çek Yasası  geçici madde 1-4. fıkrası Anayasamızın 10. ve 36. maddelerine aykırıdır. Bu fıkrada yer alan "bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar..." tümcesinin iptali yönünde Anayasamızın 152. maddesi çerçevemde Anayasa Mahkemesine müracaat gereği hasıl olmuştur.

NETİCE VE TALEP: Yukarıda izah edildiği üzere;
20.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 Sayılı Çek Yasasının geçici madde 1-4. fıkrasında yer alan ; "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde tanımlanan suçtan dolayı açılmış olan davalar bakımından asliye ceza mahkemesinin görevi devam eder." Hükmünün "bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ..." tümcesinin Anayasamızın 152. maddesi çerçevesinde iptaline karar verilmesini saygılarımızla arz ederiz. 09/02/2010

Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.