Vekaletle karşılıksız çek keşide etme eylemi suç olmaktan çıktı mı?

5941 sayılı Çek Kanunu konulu Yargıtay Savcısı Sayın Tayyar Cem ERALP'in açmış olduğu konu başlığı altında son olarak aşağıda görülen metni yazmıştım. Ancak, şu anda başka bir sorunla karşı karşıya kaldım. Bahse konu kararları veren Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi ve Adana 3. Ağır Ceza Mahkesince kararda imzaları bulunan hakimler ile mütalaa veren Savcıyı Adalet Bakanlığı ve HSYK'ya şikayet etmeyi düşünüyorum.
1-Vekaletle karşılıksız çek keşide eden kişiye verilmiş olan adli para cezasının kaldırılması gerekir, kaldırmadılar.
2-Vekaletle karşılıksız çek keşide eden kişiden taahhüt istenemez. Taahhüt vermek zorundasınız dediler

3-Dilekçede talep olarak ortadan kaldırma talep edildiği halde; infazın ertelenmesi talep edilmiştir denilerek dilekçenin okunmadığını gösterdiler

4- Açık kanun hükmünü uygulamadılar. Kanunun ifadesi ne olursa olsun, alacaklıyı korumak amacıyla taahhüt istediler.

Bu gerekçelerle bahse konu kararlarda geçen hakimler ve savcıyı şikayet etmeyi düşünüyorum. Başka herhangi bir gerekçe mi lazımdır? Şikayette belli bir usul var mıdır?

Daha önce Bu hakimler kanunları nasıl okuyor diye sormuştum da haklı bir eleştiri almıştım. Şimdi tekrar sormak zorunda kalıyorum. Adana'da kanunu okumayı bilen hakim yok mu? Yada hepsi bana mı denk geliyor.

1-Vekaletle karşılıksız çek keşide etme eylemi suç olmaktan çıktı mı?

2-3167 sayılı yasadan dolayı dahi verilmiş olsa 5941 sayılı yasaya göre vekaletle keşide edilen çekten dolayı verilen mahkumiyet hükmü kaldırılmayacak mı?

3- Hatta Türk Ceza Kanununun genel hükümlerinden olan "İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanunî neticeleri kendiliğinden kalkar" bu hükmün anlamı nedir?

Pekiyi ben bunları niye yazıyorum?

Vekaletle keşide edilen çek karşılıksız çıktığı için adli para cezasına çarptırılan biri hakkında evvela Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesine başvuruda bulunularak cezanın uyarlama yargılaması yapılarak ortadan kaldırılması talep edilmişti. Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi dilekçeyi okumadan; kişinin erteleme talep ettiğini dolayısıyla erteleme için de taahhüt vermesi gerektiğini, dilekçe ekinde taahhüt olmadığından bahisle ertelemenin mümkün olmadığı yönünde karar vermişti. Hakime gidip durumu anlattım, vekaletle çek keşide etmek suç olmaktan çıktı dedim.

Yok öyle şey dedi. Hala suçtur dedi. Kanunun maddesini açıp gösterdim. Biz bu maddeyi uygulamıyoruz dedi. Neyse; itiraz ettik, itiraz üzerine Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi karar verdi. Adalet teşkilatı bu kadar mı âmâdır anlamadım. Vekaletle karşılıksız çek keşide etmek suç olmaktan çıktıysa, evvelki kanunla yeni kanun arasında failin lehine bir durum varsa yeni kanun uygulanıyorsa; Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi aşağıdaki kararı neye dayanarak veriyor. Nasıl veriyor. Pekiyi bu kararı veren hakimlere insanda saygı kalır mı? Mütaalası alınan savcıya insanda saygı kalır mı? Karar aynen aşağıdadır. Artık rutujlamaya da gerek kalmamıştır.

Bütün hukuki yolların hakkından gelen hakimler olmasına rağmen bir şey sormak istiyorum. İtiraz üzerine verilen karar kesin. Temyiz dilekçesi versem muhtemelen reddedilecek ve artık suç olmayan bir eylemden dolayı mahkeme hapse hükmedecek. Pekiyi tekrar Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesine aynı konuda bir dilekçe versem sonuç ne olur. Zira TCK’nın “Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanunî neticeleri kendiliğinden kalkar” böyle bir hükmü barındırdığı aşikar.

Bana herhangi bir hukuki yol tavsiyesinde bulunacak olan var mı acaba. Adalete olan güvenim o kadar sarsıldı ki kanuni yollar da herhalde bir anlam ifade etmeyecektir. Nasıl böyle bir karar verilir? Akıl almıyor…

Adalet.org Hakim ve Savcıların Yorumları:

Ali Belen
Nereye nasıl şikayet edeceğini bilemem sayın 'Kamuda Memur' arkadaş, ama itham ve hakaret içeren bu yazın nedeniyle O Hakimler ve Savcılar seni şikayet ederlerse ya da dava açarlarsa epey bir sıkıntı yaşayacağını şimdiden görür gibi oluyorm.

Bayram Kara
1- Taahhüdü yerine getirmediğiniz takdirde, dosya yeniden ele alınacaktır, Bunun üzerine dosyayı inceleye hakim durumu dikkkate alacaktır.
2-diyelimki almadı verilen karara itira edeceksiniz
3-diyelimki itiraz merciide itirazı reddetti ve kesinleşti.
4-diyelimki infaza verildi infaza bakan C.Savcısı o kararı eğer dediğiniz gibiyse infaz etmeyip geri gönderecektir.

Bekir Tufan
Önemli değil Ali Bey,

Ben onu da beklerim. Hem hukuka aykırı işlem yaparlar, hem kanunu uygulamazlar,hem de beni dava edebilirler.

Hukuku böyle uygulayan insanlardan herşey beklenir. Burada lütfen sizinle aynı ünvana sahip insanları korumak gibi bir misyonla yazı yazmayın. Birşey hukuka aykırıysa; kim yaparsa yapsın yanlıştır.

Kaldıki yazıda nasıl bir itham gördünüz açıkçası çok fena halde merak ettim. Kamuda memur diye de süper belirtecinizi çok sevdim. Hakimler de kamuda memurdur. Savcılarda...
Saygılarımla...

Bekir Tufan
Bayram Bey, verdiğiniz cevap için çok teşekkürler.

Bakın, sorun başka biryerde odaklanıyor. Hakkında hüküm verilmiş bu insan şu an aranıyor. Hapiste olması da pekala mümkündü. Uyarlama talep ettik, taahhüt istediler. İsteyemezsiniz zira eylem suç olmaktan çıktı dedik. İtiraz et dediler. İtiraz ettik, itirazı görüşen merci kararı onadı. Öte yandan aynı dosyada savcının mütaalası alındı. İnfaza bakan savcı acaba farklı mı düşünecek. Pekiyi yani bu adamın beraati için illaki hapse girmesi mi gerekiyor ki infaza bakan savcı hükmün kaldırılmasını talep etsin.

Sinirimin nedeni işte budur. Eylem suç olmaktan çıktı. Adam aranıyor. Yakalandığında içeri tıkılacak. Böyle kararlar verildiği durumda içerden ne kadar sürede çıkacağını bilmek mümkün değil. Daha fenası peşinde adli para cezası sıkıntısı olduğu müddetçe bu adam geçimine dahi bakamayacak.

Sabah sabah kararı aldığımda inanılmaz şekilde kızmıştım. Bu kadar da olmaz demiştim. Hatta öyle büyük bir iyiniyetim vardı ki; itiraz ederken, 1. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi itirazımı gördüğünde haklı gerekçemizi dikkate alacak ve Ağır Ceza Mahkemesine dosyayı göndermeden cezayı kaldıracaktı.

Daha fenası oldu; Ağır Ceza Mahkemesi kararın doğru olduğuna hükmetti. Diyelim ki hakimler kanunu doğru okudular, doğru anladılar, diyelim ki benim gözlerim bozuk. Acaba içinizde 5941 sayılı kanunun vekaletle çek keşide etme eylemini suç olmaktan çıkardığını tek ben mi okuyorum.

Neyse; yukarda bir arkadaşımız uyarmıştı beni. Muhtemelen uyarısında haklıdır da...Ben, buradan bahse konu kararı veren hakim ve savcılardan özür diliyorum. Ama benim ve kanunun metnini ben yanlış okuyup, yanlış anlıyormuşum. Tekrar tekrar özür dilerim...

mesut şengönül
Bu gerekçelerle hakim ve savcı şilkayet edilemez. Sen kendi gerekçelerine göre haklı olabilirsin.Verilen kararı beğenmezsen kanun yoluna gidersin. Burada da ahkam kesemezsin. Koskoca bir ilin hakim ve savcılarını ve onlar vasıtasıyla da tüm hakim ve savcıları aşağılayıcı, hakaret edici beyanlarda bulunamazsın. Hakim ve savcı ağırlıklı bir siteyi de bu emellerine alet edemezsin.

Mustafa Akgül
bahse konu çek vekaletle düzenlenmiş olabilir ancak çeki keşide eden kişi vekil olduğu şirkette aynı zamanda yönetim kurulunda ise yada şirketin yetkili müdürü ise değişen birşey olmaz zira önemli olan çekin kimin tarafından keşide olunduğu değil keşide eden in bu çekin karşılığını bankada bulundurma zorunluluğu olan kişilerden olup olmadığıdır çek şirket adına keşide olunmuş ise müvekkilinizin şirkette hissesi olup olmadığına bakınız

Mehmet Açıkgöz
“Nereye nasıl şikayet edeceğini bilemem sayın 'Kamuda Memur' arkadaş, ama itham ve hakaret içeren bu yazın nedeniyle O Hakimler ve Savcılar seni şikayet ederlerse ya da dava açarlarsa epey bir sıkıntı yaşayacağını şimdiden görür gibi oluyorum.”
(...)
“Bu gerekçelerle hakim ve savcı şikayet edilemez.Sen kendi gerekçelerine göre haklı olabilirsin.Verilen kararı beğenmezsen kanun yoluna gidersin.Burada da ahkam kesemezsin.Koskoca bir ilin hakim ve savcılarını ve onlar vasıtasıyla da tüm hakim ve savcıları aşağılayıcı, hakaret edici beyanlarda bulunamazsın. Hakim ve savcı ağırlıklı bir siteyi de bu emellerine alet edemezsin.”

M.İlhan Koç
Hakim ve savcıların ağırlıklı üye olduğu bir sitede somut bir olaya ilişkin olarak hakim-savcıları şikayet etmenin usulü nedir diye sormak usul bilmezliktir. Nezaketsizliktir.

Akın DOMBAYCI
Sayın TUFAN, Hakimler hatalı karar verebilirler. Yanlış verilmiş ve infaz edilmiş idam kararları bile olabilir. Neticede bizler de insanız. Her hatalı karar için Hakim şikayet etsek kürsülerde Hakim kalmaz. Başınıza gelen ve kendinizce haklı olduğunuzu düşündüğünüz bir konuda tepki göstermenizi anlayabiliyorum. Ancak tepkinin dozunu biraz kaçırmış gibisiniz. Lütfen biraz daha soğukkanlı olmaya çalışın. Hatta bence gidin o kararları veren Hakimlerle bire bir konuşun; derdinizi onlara anlatın ki çözüm yolu bulunabilsin. Eklediğiniz karardan itiraza konu Asliye Ceza Mahkemesi kararının vekaletle çek keşide etme suçu ile ilgili olduğu anlaşılmıyor. Belki sizin atladığınız başka bir nokta vardır.

Selahattin Doğan
vekaletle çek keşide edene yeni kanunda ceza yok ama çek keşide etmekten men kararı verilebiliyor. tabi bu kişinin çek karşılığını bankada bulundurmaya mecbur olan kişilerden olmaması şartı ile infazı yapacak olan savcıdan yazılı emir yolunu talep edip bu taleple infazın karar sonucuna kadar durdurulmasını da talep edebilirsiniz. Sonuçta anlattığınız gibi ise yanlış bir karar var gibi duruyor.
(birde şunu merak ediyorum. avukat olmadığınıza göre üçüncü kişi için nasıl itirazda bulundunuz. bölge çalışma müdürlüğünde çalışıyorsunuz da sizin kendiniz hariç 3. kişiler için dava takip etme yetkiniz yok, en fazla müdürlüğü temsil ediyor olabilirsiniz. ????)

Sibel Maden
Yeni 5941 sayılı çek yasasına göre yapılan taleplerle ilgili kararlarımız konusunda şikayet edilse idik, herhalde red verdiğimiz kararlardan dolayı şimdiye kadar 50'ye yakın soruşturma dosyam olurdu. Bir de bunun karşı tarafı var. infazı yanlış yere durdurmuşsan da müşteki vekili tarafından şikayet edilirsin. Avukat arkadaşımız yazının uygunsuz olduğunu kendisi de anlamış sanırım. Bir hakim hukuki nitelendirmesi ve hukuki uygulaması nedeniyle soruşturmaya tabi tutulamaz.
Bazen vekil bizzat kendisi ödeme taahühünde bulunuyor. Bazen sanığın yaptığı ödeme taahhüdünde vade belirtilmiyor.Yasaya uygun olmaması nedeniyle red kararı veriyorum. Bazen başka hakimlerin kabul ettiği söyleniyor. Avukatlar da farklı yorumlayabilirler.Başka hakimlerin veya avukatların uygulaması veya yorumları kendilerine aittir. Kararlara karşı yasal yollar kullanılmalıdır.
Ayrıca vekiller müvekkilleri adına iş yaparken işlerini şahsileştirmezlerse daha objektif olurlar.Kızgınlık duymayıp yasal yolları uygularlar.
5941 Sayılı Yasanın geçiş hükümlerini düzenleyen geçici 1.maddesinin 3.fıkrası da değerlendirilmelidir. Buna göre çek unsurları yönünden eski çek kanununun geçerli olduğu yorumlanabilir. Aksi fikir de yürütülebilir. Kararlar yargıtay aşamasından sonra yerleşecektir. 31.12.2008 tarihinden sonra çek suçlarındaki uygulamaların farklılığı ortadadır.
Herkese saygılar sunuyorum.