AIHS'nin 6.1. Maddesinin İhlali (adil duruşma)
AIHS'nin 41. maddesi uyarınca, Mahkeme manevi zarar bağlamında başvurana 1000 avro tazmin edilmesine karar getirdi.
Davanın Kosulları
Başvuran Bay Ahmet Davran, 1960 doğumlu ve Ankara'da oturuyor.
30 Mayıs 1996'da Midyat Asliye Mahkemesi tarafından makamı suistimal etmek suçuyla giyabında hapis cezasina mahkum edildi. Bay Davran'ın hukuki hususlar açısından Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunmasıyla karar 15 Kasım 1997'de iptal edildi. Başvuran, bulunamamış olmasına rağmen 7 Agustos 2000'de ek yazılı savunma dilekçesi sundu. Yapılan araştırmalara göre başvuran 1 Mayıs 2001'de Bursa'da avukat olarak çalışıyordu.
Asliye Mahkemesi'nin 31 Mayıs 2001'de aldığı karar ile yolsuzluk ve makam suistimali suçundan başvuran gıyabında dört yıl hapis cezasına mahkum edildi. Asliye Mahkemesi polisin Bay Davran'ı bulmasını istedi.
Bay Davran sahte avukatlık lisansı kullandığı için, kendisine karşı başka ceza yargılamaları da getirilmişti. 18 Eylül 2001'de tutklandı ve Istanbul Mahkemesine duruşma öncesi tutukluluk için yerleştirildi. Midyat Asliye Mahkemesi bilgilendirilmemişti.
Başvuranın yerini saptayamayan Asliye Mahkemesi, 31 Mayıs 2001'de aldığı kararı Tebligat Kanunu'nun 28. bölümü uyarınca Resmi Gazete aracılığıyla yayınlamaya karar verdi. Hukuki hususlar açısından bir temyiz başvurusunun yokluğundan ötürü, karar 11 Ocak 2002'de kesinleşti.
Belirtilmeyen bir tarihte Asliye Mahkemesi başvuranın hala Istanbul Hapishanesinde gözaltında tutulduğunu belirtti. Akabinde cezanın infazı için kesin kararı Istanbul Savcılığına iletti ve Bay Davran mahkumiyetini ona icra emri tebliğ edilince 16 Nisan 2002'de ögrendi.
Başvuran 18 Nisan 2002'de tebligatın mesruluğunu sınayarak ve hukuki hususlar açısından temyiz musaadesi isteyerek Asliye Mahkemesi nezninde başvuruda bulundu. Başvuran, Resmi Gazete'de yayınlanan bir kararın hukuki etkisi olmuş olmadığını ve kararın hapishanedeyken işlenmiş olabileceğini ileri sürdü.
2 Mayıs 2002'de çıkan bir karara kadar başvurusu Asliye Mahkemesi tarafından reddedilmişti; tebligat hukuka uygun olarak beyan edildi. Kararın yayınlanmasını takip eden 15 günlük yasal süre dolduktan sonra temyize başvurulduğu için, temyizin hukuki hususlar açısından kabul edilemeyeceği kararı alındı. Bu karar 26 Eylül 2002'de Yargıtay tarafından onaylandı.
Şikayetler, Usul ve Mahkeme Olusumu
AIHS'nin 6.1. maddesine dayanarak Bay Davran usuli zaman sınırlamalarına uyulmamasını hukuki hususlar açısından reddedilmesinin mahkemeye erişim hakını ihlal etiğini ileri sürdü.
Başvuru Avrupa Insan Hakları Mahkemesi nezdinde 24 Mayis 2003'te yapıldı.
Karar aşağıda belirtilen yargıçlarca oluşturulan yedi hakim tarafından verilmiştir:
Françoise Tulkens (Belcika), Baskan,
Ireneu Cabral Barreto (Portekiz),
Vladimiro Zagrebelsky (Italya),
Danute Jociene (Litvanya),
Dragoljub Popovic (Sirbistan),
András Sajó (Macaristan),
Işıl Karakaş (Turkiye), Hakimler,
Sally Dollé, Kayit Memuru.
Mahkemenin Karari
Mahkeme, temyiz mahkemeleri – ceza yargılamalarında ciddi rol oynayan organların – kurmuş olan bir ülkenin, hukuk önünde yükümlü olan kişilere bu mahkemelerde AIHS'nin 6. maddesinin içeriğindeki temel güvencelerden yararlanabilme olanağını sağlamak zorunda olduğunu yeniledi.
Kuşkusuz, Bay Davran Tebligat Kanunu'nun uygulanmasını daha da çok zorlaştırmıştı. Bunun sebebi hukuki hususlar açısından temyiz başvurusunda bulunmayı hedeflediği kararın akabinde dört ay kanundan kaçması olmuştur. Ancak, başvuranın öne sürdüğü gibi, bu davada Tebligat Kanunu'nun 28. bölümü uygulanmamalıydı. Bundan ziyade bu davada hapishane yetkilileri tarafından karar sonuçlarını tutuklulara bildirmeyi gerektiren 19. bölüm uygulanmalıydı. Bu şekilde başvuranın Yargitay'a etkin başvuru hakı sağlanmış olurdu.
Mahkeme ayrıca kararın yayınlanması için yapılan düzenlemelerde görülen eksiklikleri not etmiştir. Mahkeme, Bay Davran'ın Istanbul'da tutuklandığını Midyat'taki adli mercilere bildirmenin imkansız olduğunu öne süren Türk yetkililerinin açıklamalarını da yanıtladı. Mahkeme, ülkedeki adli merciler arası bilgi bağı kurulma yükümlülüğünün Turkiye'ye ait olduğunu belirtti.
Böylelikle Bay Davran mahkemeye erişim hakının aşırı şekilde sınırlandırılmasından dolayı zarar görmüştür. Bu nedenle, Mahkeme oybirliğiyle AIHS'nin 6.1. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
BÜYÜK DAİRE KARARI
03.11.2009, Strazburg
Davran / Türkiye (basvuru no. 1842/03)
Yorum Gönder
Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.