3167 sayılı yasanın 13/1.maddesindeki suçun yeni yasada karşılığı yoktur.Bu nedenle infazların durdurulması ve beraat kararı verilmesi gerekir.
Karşılıksız çek suçları için de anlaşma metni yada taahhütnameyi beklemeden ek karar istenmesi gerekir.Çünkü suça konu çek keşide tarihinden önce bankaya ibraz edilmiş ise veya karşılıksız çek suçunun sanığı yada hükümlüsü yeni çek yasasının 5/2.maddesine göre çek hesabı sahibi değilse yine infazların durdurulması ve yeni hüküm kurulması gerekir.Yine kısmi ödeme yapılmış ise verilecek yeni ceza miktarı azalacağından infazların durdurulup yeni hüküm kurulması gerekebilir.Bütün bu saydığımız hususlar ise araştırma yapılmasını gerektiren konulardır.Karar metninden anlaşılamaz.Bu nedenle mağduriyete sebebiyet verilmemesi bakımından kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal Mahkemesinden karar istenmesinde fayda vardır.

Madem yeni çek kanununa göre çekin keşide tarihinden önce ibrazı halinde suç oluşmuyor ve ayrıca hukuki takipte yapılamıyor o halde geçici 1.maddenin 5.fıkrasına ne gerek vardı? Kanun koyucu şunumu demek istiyor? 31/12/2011 tarihine kadar çeki hiç bir şekilde düzenleme tarihinden önce bankaya ibraz edemezsin,etsen bile karşılığı olsa dahi ödeme yapılmaz.Ancak 31/12/2011 tarihinden sonra Çeki düzenleme tarihinden önce bankaya ibraz edebilirsin,karşılığı varsa tahsilde edersin,fakat karşılığı yoksa yine herhangi bir işlem yapamazsın.

167 S.K.un 16/1 maddesine göre; Üzerinde yazılı keşide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde 4 üncü madde uyarınca ibraz edildiğinde, yeterli karşılığı bulunmaması nedeniyle kısmen de olsa ödenmeyen çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri, kanunların ayrıca suç saydığı haller saklı kalmak üzere, çek bedeli tutarı kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar
şeklindeki düzenlemeye göre çeki keşide eden hesap sahipleri veya yetkili temsilcileri cezalandırılmaktaydı. Gerek gerçek kişilerin yetkili temsilcileri ve gerek tüzel kişilerin yetkili temsilcileri keşide ettikleri çeklerin karşılıksız çıkması halinde asıl menfaat sahibi olan çek hesabı sahibi ceza almazken hakkaniyete aykırı olarak görevleri gereği keşide ettikleri çeklerden dolayı sorumlu tutuluyorlardı. Yeni kanunun 5/1 maddesinin ilk cümlesine göre; Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur düzenlemesini, 5/2,3 fıkraları ise ; Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür.

(3) Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezaî sorumluluk çek hesabı sahibine aittir. düzenlemesini içermektedir. Yeni düzenlemeye göre karşılıksız çıkan çekten dolayı ceza sorumluluğu bizzat adına çek keşide edilen gerçek kişi hesap sahibi veya tüzel kişi adına çek keşide edilmesi durumunda , bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişilerdir. Böylece, bir şirkette muhasebeci veya müdür olarak çalışıp, görevi gereği çek keşide eden ve keşide ettiği çek karşılıksız çıktığı için hakkında ceza davası açılan, şirketin mali işlerinden, karından ve zararından sorumlu olmayan bu kişilerin ceza sorumluluğundan kurtarılması ceza adalet sistemi açısından olumlu bir gelişmedir.
Yeni düzenlemeyle bu adaletsizlik giderilmekle birlikte lehe kanunun belirlenmesi bakımından yeni kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki suçlar bakımından 5237 sayılı TCKnun 7/2 maddesi uyarınca yapılacak lehe kanun değerlendirmesinde sorunla karşılaşılması ihtimali mevcuttur. Şöyle ki; önceki kanun döneminde işlenen suçlar bakımından tüzel kişiler adına düzenlenen çekleri keşide eden görevliler hakkında açılan davada bu kişilerin bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler olmadıklarının tespiti halinde haklarındaki ceza davalarında beraatlerine karar verilmesi gerekecektir. Bu durumda karşılıksız çıkan çekten dolayı kimin cezai sorumluluğu olacağı hususunu sorun oluşturacağı kanaatindeyim. Zira, yeni kanuna göre temsilcinin ceza sorumluluğu yokken eski kanuna göre de yeni kanunda kendilerine ceza sorumluluğu yüklenen tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişilerin ceza sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu durumda karşılıksız çıkan bu gibi çekler hakkında cezai sorumluluk söz konusu olmayacaktır.

3 Yorumlar

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.

  1. peki ben de bır sırkette önmuhasebede calısmaktaydım Ancak ben onların talımatlarıyla onların ımzasını atıyordum ceklere . Ortaklardan bırı bunu kabul edıyor bırı etmıyor etmeyen ortagın da vekaletı var. ben de bu kanundan yararlanabılıyor muyu?ve hakkımda adlı para cezası verılen dava dusebılır mi?

    YanıtlaSil
  2. Anonymous09 Mart, 2011

    peki ben de bır sırkette önmuhasebede calısmaktaydım Ancak ben onların talımatlarıyla onların ımzasını atıyordum ceklere . Ortaklardan bırı bunu kabul edıyor bırı etmıyor etmeyen ortagın da vekaletı var. ben de bu kanundan yararlanabılıyor muyu?ve hakkımda adlı para cezası verılen dava dusebılır mi?

    YanıtlaSil
  3. Anonymous10 Mart, 2011

    peki ben de bır sırkette önmuhasebede calısmaktaydım Ancak ben onların talımatlarıyla onların ımzasını atıyordum ceklere . Ortaklardan bırı bunu kabul edıyor bırı etmıyor etmeyen ortagın da vekaletı var. ben de bu kanundan yararlanabılıyor muyu?ve hakkımda adlı para cezası verılen dava dusebılır mi?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.