Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile yargı sistemi yeni baştan dizayn edilliyor.

SÜPER YETKİLİ HAKİMLER GELİYOR!

Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile yargı sistemi yeni baştan dizayn edilliyor.

Bunlardan biri de Sulh Ceza Mahkemesinin kaldırılmasıdır. Sulh ceza hakimliği işlerine bakmak üzere de Sulh Ceza Hakimliği kurulmaktadır.

Sulh Ceza Hakimleri, kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı olmak üzere, soruşturma aşamasındaki hakimin vermesi gereken tüm kararları vereceği gibi bir de takipsizlik kararlarına itirazlara bakacaklardır. Buraya kadar bir sorun yok.

KAPALI DEVRE SÜPER YETKİ

-Sulh Ceza Hakimliklerinin nerelerde kurulacağına HSYK karar verecektir.
-Sulh ceza hakimlerinin kararlarına itirazlara yine bir başka sulh ceza hakimleri bakacaktır.

YANİ?

Kaldırılan özgürlükler hakimliğindeki gibi, bir uygulama getirilecektir. Tek farkla: sulh ceza hakimleri, hem terör hem de adi suçların hepsine bakabilecektir. Yanisi, getirilmeye çalışılan sulh ceza hakimliği uygulaması, eskiyi mumla aratacak niteliktedir! Tüm suçlara bakmak üzere kapalı devre çalışabilen bir sistem!

Eskiden Özel Yetkili Savcılar adını duyardık, artık yakın gelecekte Sivil Özgürlükler(!) hakimlerinin adını duyarız!

AÇIK DEVRE

Şuan ki uygulamada, sulh ceza hakimlerinin, soruşturma aşamasındaki kararlara itiraz olması halinde, tevzi edilen asliye ceza mahkemesi evraka bakmaktadır.

Asliye Ceza Mahkemesinde değişik işler için nöbetçi bulunmadığından; itirazın HANGİ ASLİYE CEZAYA DÜŞECEĞİ DE bilinmemekte, mahkeme ayarlandı, ayarlanmadı tartışmaları da doğmamakta, yersiz yere mahkemeler töhmet altında kalmamaktadırlar.

BU HALİYLE
Tasarı bu haliyle geçer ise; Türkiye bir Auswis Toplama Kampı'na dönmez elbette, ancak Türkiye Yargısının pratiği dikkate alındığında; Özel Yetkili Savcıları mumla da arayabiliriz!

YAPILMASI GEREKEN
Şuanda yürürlükte olan itiraz merci uygulaması fazlasıyla yerinde. Mahkeme ayarlandı ayarlanmadı tartışması da yaşanmamakta.

Tasarıda, sulh ceza hakimliğinin kararlarına karşı itirazı iki şekilde ayırarak düzenlemek gerek: Koruma Tedbirlerine karar verilmesi halinde, bu karar İLK itiraza, asliye ceza mahkemesi bakmalıdır

Tutuklulukta; yeniden gözden geçirme, tahliye talep etme işlemleri yine sulh ceza hakimliği yapmalı. Bu kararlara itirazlara da sulh ceza hakimliği bakmalı. Ancak belli periyotlarla itirazlar Asliye Ceza Mahkemesinin de önüne gelmeli. Örneğin tutuklama kararından 6 sonraki, tutukluğun devamı kararına itiraza asliye ceza bakmalıdır

Böylelikle itiraz merci olan Asliye Ceza, ikide bir gelen itirazlar nedeniyle işlevini yitiren itiraz müessesi konumuna da düşmez, etkin bir itiraz merci olur; sulh ceza hakimlikleri de ara dönemlerde itirazlara kendi içine bakarak uzman oldukları konuda Yargı yükünü işletirler.

Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.