Yargıtay Kapıcı Eşinin Sigorta Bildirimi Kapıcı Kıdem ve İhbar Tazminatı Kapıcı Fazla Çalışma Ücreti, Kapıcının Yıllık İzin hakkı, Kapıcı Genel Tatil Ücreti

Kapıcı Sigorta Bildirimi Kıdem ve İhbar Tazminatı Fazla Çalışma Ücreti, Yıllık İzin Genel Tatil Ücreti

T.C.
Yargıtay
7. Hukuk Dairesi

Esas No : 2013/11744
Karar No : 2013/20504
Karar Tarihi : 28.11.2013

Mahkemesi : Ankara 11. İş Mahkemesi
Tarihi : 18/12/2012
Numarası : 2010/1823-2012/1124
Davacı : Naime Çaputlu mirasçıları
1-Mehmet Çaputlu
2-Gamze Çaputlu (velayeten Mehmet Çaputlu)
3-Gözde Nur Çaputlu (velayeten Mehmet
Çaputlu) Vekili Av.Oğuz Beyler Koçlu
Davalılar : 1-Tandoğan Apartmanı Yönetimi
2-Kerim Akın
3-Ayşe Köseoğlu
4-Salih Kurular
5-Nevin Kurular
6-Hacı Mehmet Kayhan
7-Esma Altuncu
8-Muhittin Zafer Kalafat
9-Samiye Akın
10-Gülsüm Boduroğlu
11-Baki Eriş
12-Rahime Celepli
13-Mehmet Sacak
14-Çetin Elmas
15-Sezai Önal vekilleri Av.Ömer Abidin Çağlar
Dava Türü : Alacak Davası

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı Tandoğan Apartmanı Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi,

Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddine.

2-Davalıların temyizine gelince; Davacı vekili, davacının 31.10.2003-10.10.2010 tarihleri arasında davalılara ait apartmanda kapıcı olarak çalıştığını, sigorta bildirimlerinin yapılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili ve genel tatil ücreti, ücret alacağı isteklerinin hüküm altına alınmasını istemiştir.

Davalı, davacının kapıcı olarak çalışmasının söz konusu olmadığını, davacının eşi Mehmet Çaputlu’nun 1992 yılında işe başlayıp 19.04.2010 tarihine kadar çalıştığını, kıdem tazminatı ödenerek iş akdinin feshedildiğini, davacının değil, kocası Mehmet Çaputlu’nun kapıcılık yaptığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacı Naime Çaputlu'nun davalı apartmana ait kapıcı dairesinde kapıcı görevini ifa ettiği, sigorta bildiriminin yapılmadığı, primi ödenmiş hizmetlerinin de bulunmadığı yine dosyada bulunan davacının eşine ait sigorta bildirimlerine göre davacıdan önce eşinin bu yerde kapıcılık yaptığı eşinin daha sonra davalı işyerinden ayrılarak başka işyerlerinde çalışmaya başladığı ve kapıcılık görevinin davacı tarafından yerine getirildiği gerekçesi ile isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Taraflar arasında hizmet akdi ilişkisi olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Konut Kapıcıları Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinde kapıcı, anataşınmazın bakımı, korunması, küçük çaptaki onarımı, ortak yerlerin ve döşemelerin bakımı, temizliği, bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, güvenliklerinin sağlanması, kaloriferin yakılması ve bahçenin düzenlenmesi ve bakımı ve benzeri hizmetleri gören kişi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede, işveren ise konutun maliki ve ortakları olarak açıklanmıştır.
Yönetmelikte işyeri, kapıcının çalıştığı konut ile bağımsız bölüm, ortak yerler, eklenti ve tesislerin tümü olarak ifade edilmiştir.

Kapıcıyı işe alma konusunda yönetici yetkili kılınmıştır. Kaloriferli konutlarda kapıcının ateşçi belgesini haiz olması gerekir.

Yönetmeliğin 4/a maddesine göre, yöneticinin iş ya da toplu iş sözleşmesi yapması için işverenin yazılı olarak yetki vermesi gerekir. Buna rağmen, yazılı yetki olmadığı durumlarda kapıcı ile yönetici arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu söylenemez. Konutun maliki ya da ortaklarının yazılı yetki vermedikleri halde kapıcılık hizmetlerinden yararlanmaları kapıcılık sözleşmesine onay verildiği anlamındadır.

Kapıcı ile binanın sahibi ya da kat malikleri kurulu arasında yapılmış olan iş sözleşmesinin tam süreli ya da kısmî süreli olarak yürürlüğe konulması mümkündür. Özellikle bağımsız bölüm sayısının az ve eklentiler ile ortak alanların da yoğun bir iş hacmini gerektirmeyecek durumda olduğu hallerde, kapıcının günlük yedibuçuk saat ve haftalık kırkbeş saat olağan mesaiye göre daha az sürelerle çalıştırılması imkân dahilindedir. Kısmî süreli iş sözleşmesi yazılı olarak yapılmamış ise, işyerinin özelliği ve işin niteliğine göre çalışma olgusunun kanıtlanması mümkündür.

Somut olayda, davacı her ne kadar 31.10.2003-10.10.2010 tarihleri arasında davalılara ait apartmanda kapıcı olarak çalıştığını iddia etmiş ise de, işletme defteri suretinde 03.07.2004 tarihinde Mehmet Çaputlu adına ve imzasına 108.000 TL avans ödemesi yapıldığı, dosyada mevcut Mehmet Çaputlu imzalı 02.03.2009, 13.03.2009, 16.04.2009, 16.05.2009, 08.06.2009, 08.07.2009, 31.08.2009, 05.10.2009, 07.11.2009, 15.12.2009, 15.01.2010, 15.02.2010, 01.03.2010, 15.04.2010 tarihli 200,00 TL bedelli ödemelerin ve 15.12.2005 tarihli toplam tazminat tutarı 7.600,00 TL’nin 3.460,00 TL'sini elden aldığına dair belgenin Mehmet Çaputlu tarafından imzalandığı görünmektedir. Ayrıca 02.03.2009 tarihli ödeme planı ve 19.04.2010 tarihli “binada hak ve alacağı kalmadığına” dair belgenin de Mehmet Çaputlu tarafından imzalandığı görünmektedir. Karar defterinin 26.06.2004 tarihli sayfasında da “Apartman görevlisi Mehmet Çaputlu’nun tazminatının ödenmesine……. kapıcı dairesinin Mehmet Çaputluyu’ya kiralanmasına ve kira bedelinin aylık 100,00 TL olarak belirlenmesine” karar verildiği görülmektedir.

Dinlenen davalı tanık beyanları ve dosyadaki belgeler dikkate alındığında davalılara ait apartmanda davacının değil, davacının eşi Mehmet Çaputlu’nun kapıcı olarak hizmet akdi ile çalıştığı, hizmet akdinin tarafının davacı değil, davacının eşi Mehmet Çaputlu olduğu anlaşılmaktadır.

Mehmet Çaputlu'nun Sosyal Güvenlik Kurumu kaydına göre başka yerde çalışmasının görünmesi ve başka yerde çalışması, kapıcılık hizmetinin mahiyeti gereği bu işi yapmasına engel teşkil etmeyeceği, davacının yaptığı işin ise davalı apartman ile hizmet ilişkisi içinde olan eşe yardım mahiyetinde olduğu, davalı ile doğrudan bir hizmet ilişkisinin olmadığı sonucuna ulaşıldığından davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalıdır.

O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.