Yargıda İşaret Fişeği bekleniyor

Yargıda İşaret Fişeği bekleniyor

Başbakanımız 17 aralık operasyonundan sonra isim vermese de devlet içinde örgütlendiğini iddia ettiği bir grup hakkında “çete, paralel devlet, casus, ajan, rantçı, ananasçı, haşhaşi, virüs, örgüt vb.” sözleri her meydanda, her basın toplantısında söylemesine rağmen bu söylemleri yargı teşkilatı içerisinde görev yapanlar neden görmezden gelir anlamış değiliz.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” düzenlemesi niçin var onu da anlamış değiliz.

Başbakanımız devlet içinde örgütlendiğini iddia ettiği bir grup hakkında bu türden söylemlerde bulunuyorsa ya bu söylemleri ihbar kabul edip soruşturma başlatılacak, ya da iddia edildiği gibi böyle bir örgütlenme külliyen yalan ve uydurma ise o zaman da Başbakan’ın bu sözlerini iftira kabul edip soruşturma başlatılacak. İkisini de yapılmıyor.

Bu ülkenin Genelkurmay Başkanını terör örgütü lideri yapan, böyle olunca da Türk Silahlı Kuvvetlerini de terör örgütü ilan eden, Kapanan Kartal Adliyesi Başsavcısını Çete Lideri, onun yakın çalışma arkadaşları olan Hakim ve Savcıları çete üyesi olarak niteleyen, öğlen arası TEKEL sosyal tesislerinde yenilen yemekleri örgütsel yemek, yemek sonrası eğlencesine oynanan pişpirik oyununu örgütsel kumar olarak niteleyen bu konuda fezleke hazırlayıp özel yetkili savcılığa veren Emniyet, bu fezlekeyi iddianameye dönüştüren Savcılar, açılan bu iddianameyi kabul eden bir Mahkeme ve bu iddianameyi haber yapan bir medya var iken şimdi niye bu girişimler yok?

Bunun cevabını çok basit, çünkü yargı şu an beklemede ve bir işaret fişeğini bekliyor, acaba bu çarpışmada kim yada kimler galip gelecek. Hükümet mi? Yoksa Cemaat mi? Ona göre pozisyon belirleyip harekete geçecek. Hükümet galip gelirse cemaat denilen yapıyı kara günler bekliyor. Cemaat gelip gelirse o zaman da Hükümet yanlılarını kara günler bekliyor. Bu kavgada yenilenler aleyhine ifade vermek ve tanıklık yapmak için kuyruklara girilecek. Yenenler lehine görünmek için hakim ve savcılar yakın çalışma arkadaşlarımızı gammazlamaktan çekinmeyecek. Yani buradan Hukuk ve Adalet namına bir şey çıkmayacak.