kanunun Tasarısı, Hsyk, Adalet Komisyonu, Danıştay kanun değişikliği kanun teklifi, danıştay kanunu

İDARİ YARGI (DANIŞTAY) KANUN TASARISI HAKKINDA TEKNİK TAHLİL

İdari yargı sisteminde önemli değişiklikler getiren kanun tasarısının TBMM Başkanlığına sunulduğu haberi ile birlikte tasarı metni birçok internet sitesinde yayımlanmıştır. Anılan tasarı incelenmiş olup, pek çok maddesinin önemli, radikal ve olumlu yenilikler getirdiği kanaati oluşmuştur.

Ancak bazı maddelerin tetkiki sonucu idari yargı sisteminde, adil yargılanma hakkı ve etkili başvuru hakkının ihlali konularında telafisi güç zararlara yol açacağı endişesi oluşmuş ve bu endişenin dile getirilip, sürece etki edebilecek makam ve organlarla paylaşılmasının mesleki sorumluluk gereği olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu bağlamda, kanun taslağı madde sırasıyla değerlendirilecek olursa;
Madde 1 : Bu madde ile daire sayısı onaltı'ya çıkarılmaktadır. Müteakip maddelerdeki Bölge İdare Mahkemelerine iş devri dikkate alınınca yeni daire ihtiyacı anlamlı bulunmamıştır.

Madde 2 : Bu madde ile idare ve vergi dava dairelerinin oluşum şekli değişmektedir. Buna göre; İDDK, her daireden 6 yıllığına seçilen ikişer üyeden oluşmaktadır. VDDK ise, vergi dava daireleri başkanları ile her daireden 2 yıllığına seçilen üç asil, üç yedek üyeden oluşmaktadır.

Dava dairelerinin devamlı üyelerden oluşması uygulama birliğine katkı, istikrar ve karar kalitesi yönünden olumlu sonuç doğuracaktır. Ancak, en üst düzey temyiz kurulunu oluşturacak üyelerin, idari dairede 2 yıllık üyelerden vergi dairelerinde ise hiç kıdem koşulu aranmayan üyelerden seçilmesi maslahata uygun bulunmamaktadır. Üyelikteki kıdemin her iki dava dairesi için de en az 4-5 yıl olması gerektiği düşünülmektedir.
Ayrıca her iki dairenin oluşum şeklindeki farklılığın teknik hiçbir manası bulunmamakta olup vergi – idare ayrımında vergi aleyhine var olan “ikincil alan” algısını artırmaktadır.

Madde 3 : Bu madde ile yeni idari dava daireleri üyelerinin göreve başlayış takvimi düzenlenmektedir. Vergi dava daireleri yönünden ise bir takvim öngörülmemiştir.

Madde 4 : Danıştay Kanununun geçici 24.maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.Yeni İDDK ve VDDK sebebiyle bu kurala gerek kalmamıştır.

Madde 5 : Bu madde ile ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemle bireysel işleme birlikte dava açılması önlenmiştir. Böylece bireysel işlemlerin de Danıştay'a taşınma yolu kapatılmış olup bir tür “usuli hile” yolu engellenmiştir.

Madde 6 : Bu madde ile genel dava süreleri hem kısaltılmış hem de tüm idari yargıda kısmen farklılık giderilmiş olup, olumlu bir düzenlemedir. Sürelerde tüm yargı için sadeleştirmeye gidilmesi ihtiyacı vardır. Ancak ivedi yargılama usulünde daha da kısıtlanarak hak arama özgürlüğünü zedeler hale getirilmiştir.

Madde 7 : Bu madde ile de idari başvuru sonrası idarenin cevap verme süresi, dava süresi ile uyumlu olacak şekilde otuz güne düşürülmüş olup, olumlu bir düzenlemedir.

Madde 8 : Bu madde ile 2577 sayılı Kanuna 20/A maddesi eklenerek “grup dava” adında bir dava türü ihdas edilmiştir. Bu uygulama idari yargıda bir ihtiyaç olarak dile getirilen, aynı konulu pek çok davanın ayrı ayrı, aynı mecrayı izlemesini önleyen, vatandaşı da idareyi de, gereksiz dava sürecinden ve masrafından kurtaran olumlu bir düzenlemedir. Sistemin aksaklıkları uygulama ile zaman içinde revize edilip olumlu neticeler vereceği düşünülmektedir.

Aynı madde ile 2577 sayılı Kanuna 20/B maddesi eklenerek “ivedi yargılama” usulü getirilmiştir. Buna göre, idari yargı için, “önemli dava” denilebilecek bazı dava türleri için, klasik idari yargılama usulünde pek çok süre, hak ve karar türü kısıtlanmıştır.

Öncelikle süreler önemli ölçüde kısıtlanmış, tekemmül birinci savunma ile sağlanmış, yürütmeyi durdurma hakkındaki kararlara itiraz yolu kaldırılmış, öncelikli dava sayılmış ve temyiz merciince karar bozulunca doğrudan karar verme usulü benimsenmiştir.

Bu maddede, yargılamanın hızlandırılmasının amaçlandığı ve buna katkı sağlanacağı görülmektedir. Ancak bu derece hak kısıtlayıcı hükmün, çok önemli dava türleri için öngörülmesi adil yargılanma hakkı yönünden sorgulanabilir. Aynı hızlandırmanın revize edilerek bazı “basit” denilebilecek davalar için öngörülebileceği düşünülmektedir. Örneğin, tüm idari yargı için süreler kısaltılıp, yekpare hale getirilebilir, bazı davalarda tek dilekçe ile tekemmül sağlanabilir ve pek çok davada temyiz mercii (BİM’lerde olduğu gibi) bozduğu kararın yerine kendisi karar verebilir. Ancak sayılan dava türleri çok önemli davalar olup, bu kadar acele yargılama hem olumlu sonuç vermez hem de mevcut mahkeme sistemi, bu usulü işletmekte işyükü sebebiyle zorlanır. Bu davalardaki öncelik ve çabuklukla ilgili amir hükümler sebebiyle diğer davalar ihmal edilir hale gelebilir.

Madde 9 : Bu madde ile 2577 sayılı Kanunun 45. maddesi değiştirilmekte ve halen Danıştay'ın görev alanına giren pek çok konu Bölge İdare Mahkemelerine devredilmektedir.

Bu değişiklik prensip olarak son derece olumludur. Hatta ilaveten, pek çok konu daha Bölge İdare Mahkemelerine devredilebilir. Böylelikle Danıştay, gerçek varlık sebebi olan TEMYİZ MERCİİ – İÇTİHAT MAHKEMESİ kimliğine uygun çalışma ortamına kavuşur.

Ancak bu sonucu elde etmek için sadece, pek çok konuyu Bölge İdare Mahkemelerine devreden bir yasa hükmü yeterli olmadığı gibi, arzulanan amacı elde etmek bir tarafa, mevcut durumdan daha kötü ve idari yargı sisteminde telafisi güç zararlara sebep olabilir.

Çünkü, halen idari yargıda 25 Bölge İdare Mahkemesi mevcut olup bunlardan 5 tanesi çift kurulludur. Kalan 20 tanesi tek kurullu olup anılan tek kurul; idare, vergi, 4483 uyuşmazlıklarına bakmakta, konuya göre uzmanlaşma bulunmamaktadır. Pek çok bölgede mevcut iş yükünü bile çevirmeye yeterli üye profili, nicelik ve nitelik olarak mevcut değildir.

Yasa tasarısı ile Bölge İdare Mahkemelerinin görev alanına ilişkin parasal sınır 26.000 TL'den 100.000 TL'ye çıkmakta ve pek çok dava türü Bölge İdare Mahkemelerine bırakılmaktadır. Buna göre vergi davalarının %80'inden fazlası, idari davalarda da %50'nin üzerinde dava Bölge İdare Mahkemelerinde kalacaktır. Bu da mevcut iş yükünün en az ikiye katlanması anlamına gelmektedir. Hali hazırda işi zor çeviren Bölge İdare Mahkemeleri bu iş yükünü mevcut sistemle asla çeviremeyecek olup, öncelikle Bölge İdare Mahkemelerinin ıslahı için tedbir almak gerekir.

Bu durumda Kanun, sadece Danıştay'ın iş yükünü azaltmaya, başka bir ifade ile yasa hükmüyle “Danıştay'ı kurtarmaya” hizmet edecek ancak davaların ve Bölge İdare Mahkemelerinin batmasına sebep olacaktır.Bunun ise, yasa ile arzulanan bir sonuç olmadığı düşünülmektedir.

Bu sonuca sebep olmamak için anılan hükümden önce Bölge İdare Mahkemelerinin ıslahının sağlanması (sayının azaltılıp çok heyetli hale getirilip,BİM'ler arası içtihat farkını gideren mekanizma kurularak) bu aşamadan sonra iş devrinin yapılması, hem Danıştay'ın rahatlaması, hem de idari istinafa geçişin bir aşaması sağlanacaktır.
Bunun yanında, pek çok işin Bölge İdare Mahkemelerine devri sağlandığı halde, yeni bir daire kurulması ve 31 tane kıdemli hakimin sistemden çekilmesi sisteme zarar verecektir.

Madde 10 : Bu madde ile, temyiz incelemesi sonucu, basit hatalar sebebiyle bozma yerine düzelterek onama getirilmiş olup çok olumlu ve hatta eksik bir uygulamadır.

Madde 11 : Bu madde ile, sistemde hiçbir faydası görülmeyen karar düzeltme müessesesi kısıtlanmış ve revize edilmiş olup, olumludur.

Madde 12 : Bu madde ile 2577 sayılı yasanın 17. ve 45.maddesinde belirlenen parasal değerlerin her yıl yeniden değerleme oranında güncellenmesi sağlanmıştır. Böylece, duruşma yapma mecburiyeti ile, Bölge İdare Mahkemelerinin yetki ve görevini belirleyen parasal sınırlar her yıl güncellenecek olup, olumlu ve genel mevzuat sistematiği ile uyumludur.

Madde 13 : Bu madde ile, bu yasa ile getirilen kısıtlayıcı hükümlerin yasa öncesi hakları ihlali önlenmiş ve eski sürelerin ve usulün geçerli olacağı düzenlenmiş, yasa çıkar çıkmaz Bölge İdare Mahkemelerine toplu iş devri engellenmiştir.

Madde 14 : Bu düzenleme adli yargı ve ilgili olup savcıların Asliye Ceza Mahkemesinde duruşmaya katılmama hali 2019 yılına kadar uzatılmıştır.

Madde 15 : Bu madde ile Danıştay'da yeni daire ve dava dairelerinin yeni yapısı sebebiyle, üye, hakim ve personel kadroları ihdas edilmiştir.

Yasa tasarısının tümü yönünden ise, münferit, yama (torba) yasalar yerine, çalışmaları tamamlandığı bilinen ve idari yargıyı yeniden yapılandıran idari yargı paketinin gündeme getirilmesi gerektiği, alelacele hazırlanan paketlerle sistemin ele alınmasının yargıda yaşanan tıkanıklığa çözüm getirmediği gibi sistematiğini bozacağı düşünülmektedir.

17 Aralık'tan sonra ortaya çıkan yeni algı biçimine göre yeni bir düzenlemeye gidileceğini düşünüyorum. Hele, "bu HSYK döneminde 31 yeni üye kadrosu ihdas etmek". Çok zor.

Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.