Satın alınan aracın kilometresini düşürmek, kilometresi düşürülmüş arabanın satın alınması, Bilmeden kilometresi düşürülmüş arabayı satın almaSatın alınan aracın kilometre kadrajı ile oynanması aldatmaya elverişli hileli davranıştır. Teknik bilgi ve müdahale gerektiren bir hile, basit yalan olarak görülemez. Ancak konunun uzmanı bu hileyi fark ve tespit edebilir. Hatta kimi zaman bu hilenin tespiti dahi mümkün olmayabilir. Dolayısıyla Yargıtayın bu yönde ki hukuki yorum hatalıdır.

Ayrıca çok yıpranmış aracı, az yıpranmış göstererek gerçek değerinden yüksek bir bedelle satışını yapması nedeniyle haksız bir yararın sağlanmasıda söz konusudur. Mevcut gerekçelerle söz konusu fiil tipik dolandırıcılık suçunun unsurlarını taşir. Yargıtay içtihadı ve mahkeme kararı yasal düzenlemeye aykırıdır

Satılan aracın KM ile oynamak araçtaki diğer kusurlardan nitelik olarak farklıdır. Aracın enjektörlerinde sıkıntı varsa, masraf çıkartacak sorunları varsa bunları alıcıya söylememek dolandırıcılık olmaz. Satılacak aracı 50.000 km diye yüksek fiyattan rahatlıkla alabilecek bir müşteri, o aracın 150.000 km de olması halinde fiyatı daha düşük olsa dahi aracı satın almayabilecektir. Bu durumda ortada bir kötü niyet ve hile vardır, yargıtay kararına göre hile basit bir araştırma ile ortaya çıkarılabilirmiş. Ona bakılacak olursak ciddi bir araştırmayla ortaya çıkmayacak hile de yoktur. Neticede hepsi bir şekilde ortaya çıkıyor. yargıtayın bu mantığı mağduru daha mağdur, üç kağıt yapanı da daha memnun ediyor ve yeni dolandırıcılıklar yapılmasına vesile oluyor. İlgili yargıtay kararı aşağıdadır.



T.C.
YARGITAY
15. Ceza Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y  İ L A M I
Esas No : 2011/24601
Karar No : 2013/8497
Karar Tarihi: 07.05.2013
Tebliğname No : 11 - 2009/120908

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi : Ankara(Kapatılan) 27. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 30/12/2008
Esas No : 2008/591
Karar No : 2008/1377
Sanık : Ozan Öz
Suç : Dolandırıcılık
Hüküm : Beraat
Temyiz Eden : Katılan
Tebliğnamedeki Düşünce : Onama

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.

Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.

Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Araba alım satım işi yapan sanığın, katılana 2004 model Ford Fiesta marka aracı satarken aracın 87.000 kilometrede olduğunu söylediği ve göstergesinde oynama yaparak gerçek kilometresini gizlediği, ancak katılanın sonradan arıza yapan aracı servise götürdüğünde aracın gerçekte 150.000 kilometrede olduğunun anlaşıldığı ve böylece sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; eylemin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu anlaşıldığından unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Basit araştırma yahut zor araştırma pencesinden bakacak olursak, mağdura bir de yargı vurmuş olur. Burada olayın değerlendirilmesi ve cezalandırılması sırasında ciddi şekilde mantık hatası var. Bakış açısının "insanlar, kimseye güvenmesin, araştırma yapsınlar" şeklinde olması, "ideal dünya" anlayışına uygun değil.

"Hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli"

Kendi kendine çelişen bir başka karar nasıl olabilir?..

Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.