Borcunu Ödemeyenin Tez Kellesi Vurula!!

Son günlerde faaliyete geçen bir kısım dernekler, "Karşılıksız çeke verilen hapis cezası kalktı, çeke güven kalmadı" ifadeleriyle medyada açıklamalar yapmaya başladı.

Medyayla buluşan bu dernekler, yaptıkları açıklamarda "çeki istismar aracı olarak kullananlara 2 yıl hapis cezası" verilmesini istiyor. Çekle yapılan dolandırıcılığın cezası TCK'nın ilgili maddelerinde var ama. muhtemelen karşılıksız çeke özgü özel bir kanun talep ediliyor

İş adamlarının oluşturduğu bu derneğinyöneticileri diyor ki; "Çekte hapis kalktı, vatandaşın çeke olan güveni azaldı, kimse çek almıyor" İş adamları derneklerinin temsilcisi değilmisiniz? Çeke olan güveni arttırmak yine sizin elinizde.. Verdiğiniz çeki zamanında ödersiniz, herkes bilir ki aldığı çek günü gününe ödenecek, güven geri gelir.

Yanılgı şu noktada başlıyor. Her şeye 5-10 yıl hapis cezası vererek toplumda bozulan düzen tamir edilir.

Öyle mi??

Lokantada sipariş ettiğiniz yemeği 10 dakikada getirmeyen garsona 3 yıl hapis cezası verelim"..Bu yasağı 15-20 yıl uygulayalım.

20 yılın sonunda birileri uyansın, yasa çıkartsın desin ki; Artık siparişleri geç getiren garson ceza almayacak, bu yasa maddesini iptal ettik.

Aşçılar birliği başkanı çıkıp; "Garsonlara ceza kalktı, kimse artık lokantaya gelmiyor, vatandaşın lokantalara güveni kalmadı". der mi? Pekala diyebilir, vereceğiniz cevapta şu olur, "Sen önce garsonlarını eğit, siparişleri zamanında getirsin".

Bunu toplumda gördüğümüz her çarpıklığa uygulayabiliriz, Her çarpıklığa 3-5 yıl ceza verip, düzeltmeye çalışabiliriz. Kırmızı ışıkta geçersen 3 yıl, yaya geçidinde geçersen 5 yıl, Otobüste hamile ve yaşlılara, kadınlara yer vermedin 8 yıl, Pazarda sattığın domatesi emsal fiyatlarından 5 kuruş fazla ya sattın 7 yıl ceza verilebilir.

Ne kadar saçma değil mi. Karşılıksız çeklere ceza vermek de bunlar kadar saçmadır.

Çeklere olan güveni ceza vererek sağlayamazsın.. Sağlarsın da, aklı selim biri gelir cezayı kaldırır, ortada kalıverirsin, daha sonra da toplarsın basın mensuplarını, açıklamalar yaparsın.

Gazetecilerle buluşan MÜSİAD Ankara Şube Başkanı Ziya Kahraman, karşılıksız çeklerle ilgili değerlendirmeler yaptı. Karşılıksız çekte hapis cezasının kaldırılması piyasanın işleyişinde ciddi sorunlar ortaya çıkardığını vurgulayan Kahraman,Karşılıksız çekte apis cezası kalktı, çekte tahsilat da bitti. Çeke olan güven azaldı, kimse artık çek almıyor. Aynı konuda açıklama yapan MÜSİAD Ankara şubesi Başkan Yardımcısı İrfan Güvendi de, çeki istismar aracı olarak kullananlara 2 yıl hapis cezası uygulanmasını istedi.!!

Bankaların sorumluluğunu göz ardı eden, topu adeta taca atan açıklamalar.

Çekte sorumluluk, tamamen çeki veren bankalara yüklenmeli. Çekin karşılıksız çıkması halinde, çeki veren banka çek bedelinin tamamını ödemeyle yükümlü olmalı. Böyle bir yasal düzenleme, karşılıksız çekleri hızla azaltır. Bankaları da hizaya sokar. Aksi halde işi mahkemelere atmak, topu taça atmak gibi çözüm değil çözümsüzlük getirir.

Bbankalar kredi kartı gibi karşılıksız çıkan çeklerden sorumlu olmalı. Cirolar TC kimlik numarası olmadan geçersiz sayılmalı. Her isteyene istediği kadar çek yaprağı verilmemeli, çek koçanlarının 6 ay 1 yıl gibi belli bir ömrü olmalı, Bankalar bu süre içinde keşide edilmeyen çek yapraklarını iptal etmeli, yenilerini verirken de ilk kez alacaklarmış gibi inceleme ve araştırma yapmalı.

Yoksa keşidecileri cezaevine atmakla bu işler çözülmüyor.

Başkalarının basiretlibir tacir ya da işletmeci gibi davranmayarak, kısa vadeli düşünüp, ticari olsun olmasın özel işlemlerindeki yanlışlıkları devlet, karşı tarafa hapis cezası vererek takip etmesi en büyük yanılgıdır. İdari olsun olmasın çek suçları diye bir kavramın da bulunmaması gerekir. Bu tür hukuki ilişkilerden kaynaklanan sorunlar ceza hukuku bağlamında değerlendirilmemeli, ancak hukuk davalarına konu olabilmelidir.


Bir başka sorunda taahhüdü ihlal, taahhüdü ihlal edene 3 ay hapis verilmeside dürüst vatandaşa yapılan en büyük haksızlıklardan biri. Borcumu öderim, ödeyebilirim niyetiyle taahhüt aldığınız dürüst adamı, taahhüdünü yerine getiremedi diye hapis ile cezalandırırken, üç kağıtçı, dolandırıcı olanın zaten taahhüt vermesine gerek yok.

Taahhüdü ihlal eden dürüst vatandaşa 90 gün katıksız hapis..
Adam bıçaklamak ise HAGB, olmasa bile infaz kanununa göre bir gün bile hapis yatmamdan denetimli serbestlik kararıyla tahliye.

Çeklere güveni bırakın, şu mazaraya göre "Bu ülkede yargıya güven olur mu?".