Mahkememizce sanık hakkında 20/07/2010 tarih, 2010/2846 Değişik İş sayılı kararı ile 3 ayı geçmemek üzere hapsen tazyik cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, 12/08/2010 tarihinde infaz için C.Başsavcılığına gönderildiği anlaşılmıştır.
C.Başsavcılığının 04/08/2012 tarihli yazısı ile hapsen tazyik kararının zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususunda görüş sorulması üzerine; mahkememizin 04/09/2012 tarihli ek kararı ile İİY.354/2 madde ve fıkrası "İcra mahkemesinin bu bap hükümlerine göre verdiği tazyik veya disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilemez" amir hükmü gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmakla mahkememizce 04/09/2012 tarih, 2012/3641 Değişik İş sayılı kararı ile verilen cezanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir.
Bu sefer C.Başsavcılığının 10/09/2012 havale tarihli yazısı ile zamanaşımı süresinin 6183 sayılı yasa 102.maddesi gereğince 5 yıl olduğu, bu nedenle ek kararın yeniden değerlendirilmesi hususunda talepte bulunulmuştur.
Konuya ilişkin hakimliğimizce yasal mevzuat, Yargıtay içtihatları ve öğretideki görüşler araştırılıp incelenmiştir.
6183 sayılı yasanın 60.maddesinde; "Kendisine ödemede tebliğ edilen borçlu, 7 günlük müddet içinde borcunu ödemediği ve mal bildiriminde de bulunmadığı takdirde, mal bildiriminde bulununcaya kadar bir defaya mahsus olmak ve üç ayı geçmemek üzere hapisle tazyik olunur (1), Hapisle tazyik kararı, ödeme emrinin tebliğini ve 7 günlük müddetin bitmesine müteakip tahsil dairesinin yazılı talebi üzerine İcra Tetkik Mercii Hakimi tarafından verilir (2) " denilmiştir.
6183 sayılı yasanın tahsil zamanaşımı başlıklı 102.maddesinde; "Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren beş yıl içinde tahsil edilmezse zamaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur" denilmiştir.
Yasanın 60.maddesi uyarınca hapsen tazyik kararının İcra Tetkik Mercii Hakimi tarafından verileceği öngörülmüş olup, cezanın zamanaşımına dair 6183 sayılı yasada düzenleme bulunmamaktadır. Ayrıca ceza zamanaşımı yönünden herhangibir özel yada genelkanuna atıf yapan madde bulunmadığı gibi, bu yasada hüküm bulunmayan hallerde genel yada özel herhangi bir yasanın uygulanacağına dair düzenleme de bulunmamaktadır. Bu durumda genel ceza yasası olan 5237 sayılı TCK incelendiğinde; ceza zamanaşımı düzenleyen 66.maddesinde hapis ve adli para cezalarının ceza zamanaşımı süresi düzenlenmiş olup, hapsen tazyik kararları ile ilgili düzenleme bulunmamaktadır.
Mahkememizin 04/09/2012 tarihli Ek kararı ile gerekçede belirtilen İİK.354/2.maddesinde "İcra mahkemesinin bu bap hükümlerine göre verdiği tazyik veya disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilemez" hükmü bulunmakta ise de; sözkonusu yasal düzenlemede tazyik ve disiplin hapsine yönelik olarak ve İİK. içeriğinde düzenlenen suçlar için öngörülen cezalar yönünden düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda sözkonusu yasa maddesinin 6183 sayılı yasanın 60.maddesinde öngörülen mal beyanında bulunmamak suçunun yaptırımı olan hapsen tazyik cezası için ceza zamanaşımı süresi olarak uygulanması sözkonusu değildir.
Yasal mevzuat ve Yargıtay içtihatlarında 6183 sayılı yasanın 60.maddesinde düzenlenen suçun ceza zamanaşımına yönelik herhangi bir yasa hükmü ya da Yargıtay kararı tespit edilememiştir. Bu konuda yasal mevzuat yönünden boşluk olduğu düşünülmektedir. Ancak evrensel hukuk kuralları dikkate alındığında diğer cezalar için ceza zamanaşımı sürelerinin çok daha ağır suçlar ve cezalar için dahi düzenlenmiş olması söz konusu olup, 6183 sayılı yasının 60. maddesinde öngörülen üç aylık hapsen tazyik cezası için ceza zamanaşımı süresinin olmayacağını düşünmek de mümkün değildir. Öğretide yerleşik görüş olarak 6183 sayılı yasanın 60.maddesi uyarınca verilen hapsen tazyik kararlarının ceza zamanaşımı süresi olarak 6183 sayılı yasanın 102.maddesinde öngörülen beş yıllık alacak zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğidir.
Bu durumda 6183 sayılı kanunun 102.maddesine göre "Amme alacağı vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren beş yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar" denilmektedir.
Buna göre, 6183 sayılı kanuna göre verilen hapsen tazyik kararlarında zamanaşımı süresinin 5 yıl olması gerektiğinden somut dosyada suça konu amme alacağının vadesinin 26/01/2010 tarihi olduğu, sonraki takvim yılı başlangıcı olan 01/01/2011 tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Karar:
Mahkememizin 04/09/2012 tarih, 2012/3641 Değişik İş sayılı kararının kaldırılarak gereği ve infazının tamamlanması için C.Savcılığına gönderilmesine karar verildi.
Yorum Gönder
Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.