TENSİPLE İDARİ YAPTIRIM KARARI
ANTALYA 2.ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
Yukarıda açık kimliği yazılı kabahatli (kabahatliler) hakkında Mahkememizce verilen ve aşağıda tarih ve nosu belirtilen kararımız taraflarca temyiz edilmiş olmakla, Yargıtay Ceza Dairesinin (Yargıtay C.Başsavcılığının) aşağıda tarih ve nosu belirtilen yazısı ekinde dosya incelenmeksizin iade edilmiş olmakla yeniden yukarıdaki esasa kaydı yapıldı.
5941 sayılı yasanın 6273 sayılı yasa ile değişik geçici 3. maddesinin 7 fıkrasının b bendi gereğince duruşma açmaksızın karar verilebileceği şeklindeki yasal düzenleme dikkate alındığında dosya incelendi.
Anayasanın 141/son maddesindeki “davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması gerektiği” emredici kuralı gereğince ve 6273 sayılı yasa ile 5941 sayılı çek kanununda değişiklikler yapılması ve bu değişikliğin mahiyeti dikkate alındığında taraflara duruşma günü bildirir davetiye çıkartılmasına gerek görülmediğinden, tensip ile idari yaptırım kararı verilebileceği anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kabahatli(ler) hakkında Mahkememizce verilen ….. Tarih ve ……Esas …..Karar sayılı kararı taraflarca temyiz edilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı’nın ……… Tarihli yazısı ekinde dosya incelenmeksizin iade edilmiş olması nedeni ile yeniden yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Şikayetçi CMK.nın 237. ve devam eden maddeleri hükümlerine göre davaya katılarak kendisini vekille temsil ettirmiş, katılan vekili duruşmaya gelerek şikayetçi olduğunu bildirmiştir.
Kovuşturma devam ettiği sırada 03/02/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 Sayılı Kanunla 5941 Sayılı Çek Kanununun bazı maddeleri değiştirilmiştir.
Yapılan bu değişikliğe göre karşılıksız çek düzenlemek eylemi kabahat olarak kabul edilmiş ve karşılığında da “çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” şeklinde idari yaptırım öngörülmüştür.
6273 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 5941 sayılı Kanuna eklenen geçici 3/3 Fıkrasında, 3167 ve 5941 sayılı Kanun hükümleri gereğince düzenlenmiş olan eski çeklerin hukukî geçerliliğinin devam edeceği, aynı maddenin 7. Fıkrasında ise, bu kanunların hükümlerine göre suç karşılığı uygulanan yaptırımı idarî yaptırıma dönüştürülen fiiller nedeniyle, kovuşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında mahkemece duruşma yapılmaksızın idarî yaptırım kararı verileceği belirtilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanununun 2. maddesine göre kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır. Aynı Kanunun 16. maddesine göre kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir. İdarî tedbirler ise mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir.
Kabahatler Kanununun 24. maddesinde kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde mahkeme tarafından idarî yaptırım kararı verileceği yazılıdır.
Kabahatler Kanununda, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan idari tedbirler hakkında soruşturma zamanaşımı öngörülmemiş, Aynı kanunun 21/3. maddesine göre mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin yerine getirme zamanaşımı süresi on yıl olarak düzenlenmiştir. Aynı kanunun 16. Maddesinde de “kanunlarda yer alan diğer tedbirler,” mülkiyetin kamuya geçirilmesi idari tedbiri ile birlikte belirtildiğinden karara konu kabahatin yerine getirme zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu ve henüz bu sürenin ve çekin bankaya ibraz tarihi dikkate alındığında 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e maddesinde yazılı kovuşturma zamanaşımının dolmadığı anlaşılmıştır.
Kabahatler Kanununun 27/5. maddesi uyarınca idarî yaptırım kararının mahkeme tarafından verilmesi halinde, bu karara karşı ancak itiraz yoluna gidilebilir. 5941 sayılı Çek Kanununun 6273 sayılı Kanunun 3. Maddesi ile değişik 5/10. Maddesinde de 5326 sayılı Kabahatler Kanununun kanun yoluna ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Lehe kanun değerlendirmesi; 5237 sayılı TCK’nun 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. Maddeleri uyarınca lehe olan hükmün, suç (kabahat) tarihinden önceki ve sonraki kanunların tüm hükümleri ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanarak buna göre belirlenen lehe olan hükmün uygulanması gerektiği, buna göre suç tarihinde yürürlükte bulunan 3167 sayılı Kanun da ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5941 sayılı kanunlarda eylem suç olarak düzenlenip,3167 sayılı kanunda karşılıksız çek düzenleyenler, 5941 sayılı kanunda ise tüzel kişi hesabından düzenlenen çekin karşılısız işlemine neden olan yönetim organını oluşturan gerçek kişiler hakkında adli para cezası yanında güvenlik ve koruma ve güvenlik tedbiri yaptırımı, 5941 sayılı Kanunda tüzel kişi hakkında da güvenlik tedbiri uygulanacağı öngörülmüş olmasına karşın, karar tarihinden önce eylemin yaptırımının kabahate dönüştürülmesi nedeniyle 5941 sayılı Kanunun 03/02/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 saılı Kanun ile değişik halinin hesap sahibi olmayan gerçek kişi hakkında bir yaptırım öngörmemiş olması nedeniyle gerçek kişi lehine olduğu, 20/12/2009 tarihinden önceki eylemler nedeniyle hesap sahibi tüzel kişiler hakkında herhangi bir yaptırım olanağı bulunmadığından 3167 sayılı Kanun hükümlerinin lehe olduğu anlaşılmıştır.
Hesap sahibi tüzel kişiler hesabından 20/12/2009 tarihinden önce.düzenlenen çekler nedeniyle, TCK’nun 5 ve 20/2, 5560 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Kanunun geçici 1. Maddeleri uyarınca tüzel kişiler hakkında yaptırım uygulanması olanağı kalmamıştır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; suç (kabahat) tarihinin 20/12/2009 tarihinden önce olması nedeniyle gerçek kişi ve tüzel kişi kabahatliler hakkında 6273 sayılı Kanunun 3. Maddesi ile değişik 5941 sayılı Çek Kanununun 5. Maddesi uyarınca idari yaptırım kararı uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekil de karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kabahatli(ler) hakkında mahkememizin ….. tarih …… esas ve ……. Karar sayılı kararı ile verilen ÖNCEKİ HÜKMÜN İPTALİNE
2-Her ne kadar sanık Yüksel ...... hakkında ............... Tur. Ltd. Şti. adına karşılıksız çek(ler) keşide etmesinden dolayı kamu davası açılmış ise de 6273 sayılı yasa ile değişik 5941 sayılı yasanın 5. maddesine göre; cezai ve hukuki sorumluluğunun çek hesap sahibine ait olması nedeni ile şirket ortağı olan kabahatlinin çek hesabı sahibi olmaması nedeni ile HAKKINDA HER HANGİ BİR İDARİ YAPTIRIM KARARI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
3-Her ne kadar adına çek keşide edilen Kabahatli tüzel kişi ..............Tur. Ltd. Şti. hakkında karşılıksız kalan çek(ler) den dolayı kamu davası açılmış ise de; Tüzel kişi hesabından düzenlenen çek(ler)in 20/12/2009 tarihinden önce düzenlenmiş olması nedeni ile TCK'nun 5 ve 20/2, 5560 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Kanunun geçici 1. Maddeleri uyarınca hukuki ve idari yaptırım sorumluluğu bulunmadığından 6273 sayılı Kanun ile değişik 5/1 maddesi uyarınca HAKKINDA İDARİ YAPTIRIM KARARI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
3-(Tüzel kişi hakkında dava açılmamış ise);
Adına çek keşide edilen ……………Ltd. Şti hakkında karşılıksız çek(lerden) dolayı açılmış bir kamu davası bulunmadığından ŞİRKET HAKKINDA HER HANGİ BİR İDARİ YAPTIRIM KARARI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
4-Soruşturma ve kovuşturma aşamasında yapılan yargılama giderinin Hazine üzerine bırakılmasına
5-Karardan bir suretin taraflara tebliğine
Dair, tarafların yokluğunda, yokluğunda karar verilen TARAFLAR yönünden kararın tebliğinden itibaren 5941 sayılı Kanunun 6273 sayılı Kanun ile değişik 5/10. maddesi yollamasıyla Kabahatler Kanununun 27/5,29/1 ve CMK.nın 267-268. maddeleri gereğince 7 gün içerisinde Mahkememize verilecek dilekçeyle veya Mahkememiz hakimi tarafından onaylanacak tutanağa geçirilmek koşuluyla Mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle Antalya Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunulabileceğine ilişkin TENSİBEN verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
ya ben anlamadın . çekten dolayı cez yok degilmi...
YanıtlaSilYorum Gönder
Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.