Sulh Ceza Mahkemelerinde Yangın Var

Sulh Ceza Mahkemeleri yoğun dava dosyalarının yanında, müteferik işler ile İdare mahkemesi Hakimliği; nöbet evraklarıyla Cumhuriyet Savcılığı yapan,özellikle büyük şehir Sulh Ceza hakimleri, iş yükü altında eziliyorlar..

Yeni çek yasasıyla birlikte sulh ceza mahkemelerinin esas dosyalarında hızlı bir artış olduğu gibi, çek yasası kaynaklı talimat işlerinde de aynı şekilde yoğun bir artış olduğu kaydedildi. Duruşmalar eylül, ekim, kasım 2011 tarihine yani 1 yıl sonrasına bırakılıyor..

Nöbet evraklarına atılan her imza, özgürlük kısıtlayıcı ya da iletişim tesbiti gibi konuları içerdiğinden, sorumluluğu ve riski fazla olup, çok iyi incelemeyi gerektiriyor..

Adliye hakim ve savcıları acil çözüm bekliyor, ve çözüm önerilerinde bulunuyor.
En fazla iş yükünün olduğu İstanbul Adliye Hakimi; Acilen yeni mahkemeler açılmalı derken, çözüm yeni mahkeme açmak ama, karşılıksız çek keşide etmek gibi ekonomik bir faaliyet neden suç? Neden bunun müeyyidesi para cezası olarak ilgili banka veya bankalar birliği tarafından verilmiyorda, mahkemelere ve savcılıklara yükleniyor? 5941 sayılı yeni Çek Kanunu hazırlandığı sırada bu konuda görüşlerimizi belirtmiş ve karşılıksız çek keşide etmenin suç olmaktan çıkarılması gerektiğini belirtmiştik. "Bonoya, Poliçeye tanınmayan bir ayrıcalık çeklere neden tanınıyor"? diye soruyor..

İstanbul Savcısı ise; acilen şahsi dava kurumunun geri gelmesi gerektiğini belirtiyor. ayrıca ceza kararnamesi de geri gelmelidir. Bakaya ve çek suçlarının adliyeye intikal etmeyecek şekilde müeyyide öngörülmeli. Örneğin , bakaya kaldığı süre ile orantılı fazla askerlik yapması gibi, çekler malum olduğu üzere artık bono yerine kullanılan, ödenmemesi halinde ceza yaptırımı konulan bir evrak haline geldi. Çekte ceza yaptırımı bulunmasının, bono yerine kullanılmasının temel sebebi belli, ticaret hayatında artık kimsenin birbirine güvenmemesi. Öncelikle bu sorunun çözülmesi gerekli kaldı ki genel hukuk mantığıyla düşünürseniz; bono, poliçe ile aynı mahiyetteki bir evrakla ilgili olarak, diğerlerinden farklı bir şekilde, ödenmemesine ceza yaptırımı bağlanması saçmadır ayrıca çeklerin, karşılıksız düzenlenmelerini önlemek veya azaltmak istiyorsa bankalara sorumluluk yüklenmesi gerekli ve zorunludur. Bankaya karşılıksız çıkan çekten ötürü, çek bedelinin en azından yarı bedelinden sorumlu olduğu ve bunu rücu edemeyeceğine dair bir hüküm koysanız; bankalar da çek karnesi dağıtma işini bir düzene koyarlar. Ekonomik gücünü, ticari itibarını düzgün araştırmadıkları, dolandırıcılık amaçlı kişilere çek karnesi verilmez, o zaman bu kadar fazla dava da olmaz değerlendirmesini yaptı..

Görünen o ki Sulh Ceza Mahkemeleri için en hızlı çözüm karşılıksız çek ve bakaya suçlarına bir çözüm bulmaktan geçiyor. Bu suçlar ile ilgili düzenleme yapılmaz ise yeni alınacak hakimler de çözüm olmayacak.
(İHA)