C.M.K avukatlarının sadece "ekleyecek bir husus yoktur" diyerek devlet tarafından ödenen trilyonlarca para kazanmalarına ait bir öyküdür....

*****
Büromda çalışıyorum, telefonum çalıyor, bakıyorum bir tanıdık...
Kısa bir konuşmadan sonra tanıdığın bir tanıdığı karakola gitmiş... Bir kaç tokat atmışlar bir de üzerine "cephe vaziyeti aldırıp" saymışlar hop 1 hop 2 hop 3 ...

Tanıdığın tanıdığı gene bir ifade için çağrılıyormuş ve çok korkuyormuş. Gene cephe vaziyeti aldıracaklar diye "tir tir" titriyormuş.

Ben de hukuki bir deha adayı olduğumdan benden yardım istiyorlar.
Elbette dedim, hukukta çare tükenmez, ama bu iş pahalıya patlar size...

Paranın ne önemi var, yeter ki "cephe vaziyeti almasın"

Tamam, dedim o halde... Uşaklar arabayı hazır ettiler, atladım gittim.

Karakola vardık. Selamın Aleyküm, ifade vermeye geldik.

Karakol tanıdık, işlerinin yarısı benimle zaten.

-Çay içmeye geldik.
-Hoş geldiniz!
-Bizim arkadaşı biraz üzmüşsünüz!
-Yok avukat bey yapar mıyız hiç!
-Yapmazsınız bilirim, çay içmeye geldik biz de

Derken önce çaylar sonra ifade...

-Bana isim açmayın, ben çay içmeye geldim!

Çayımı içtim, vatandaş ifadesini verdi. İmza bile atmadım üşendiğimden.
Sonra gelsin paralar...
*****

İşte para böyle kazanılır.
Nasıl kazanılırmış?,
Sadece "ekleyeceğim bir husus yoktur" deniyormuş.

Niye desinlerki? Onlar onu demeden de para kazanmasını bilirler evelallah! Yeter ki Allah devlete ve memuruna zeval vermesin...

Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.