Yargıdaki kavgaların kaynağı iş yükü

Yargıdaki tüm soru,sorun ve kavgaların kaynağı iş yükü. Türk ceza adaleti sisteminde iş yükü analizi doğrultusunda gerekli yeterlilikler oluşturulmamıştır. Oluşturulmadığı için ilgili birim tarafından kendi iş yükünün çok fazla olduğu kanaati ile öncelikli olarak diğer birim tarafından çözülmesi gerekliliği değerlendirilmiş, bu düşünce ile kanunlar yorumlanmaya çalışılmış, bazen kanuni yorum dahi üst merciice aranmamıştır.

CMK’ da iddianamenin iadesi düzenlenmiştir. Asliye ceza mahkemesine düzenlenen iddianamenin, sabıka kaydı olmadığı gerekçesi ile iadesine karar verilmiştir. Cumhuriyet savcılığınca yapılan itiraz ağır ceza mahkemesince reddedilmiştir. Yargıtay uygulamaları ile tereddüte yer bırakmayacak şekilde ağır ceza mahkemesinin verdiği kararın kesin olduğu kabul edilmiş iken CMK 309 maddesi uyarınca talep edilen kanun yararına bozma talebi, kararın kesin olmadığı, merciince giderilebilecek eksiklik olduğu gerekçesi ile bakanlıkça iade edilmiştir. Bakanlık ilgili birimi ile Yargıtay ilgili biriminin gelecekte iş yükü artmaması sağlanmıştır. Kanuna uygunluğunu hukukçuların takdirine bırakıyorum.

Güncel olaylara verilen, örneğin Yeni Çek Kanunu hakkındaki uygulama ve içtihatlar, zamanının hukuksal sorununu mu, iş yükünü mü çözdü; dile getirmenin zorluğu dikkate alınarak en azından düşünülmeye değer..

Bugün hukukçular pek çok meslek grubuna göre kendilerini dünyanın bulunduğu düzeyden uzak, skolastik, asla değişim ve gelişime müsait olmayan meslek kesimine dönüşmek üzeredirler.
Bu saptamayı yapmak, özeleştiriyi hatta acımasızca yapmak gerekir.
Başka insanların, meslek grupların bulundukları düzeyle karşılaştırmak gerekir.
Günümüzün hukukçusu hangi toplumsal olay ve konuda topluma hamle yapıcı yorum ve karara imza atmıştır.
Cumhuriyet savcısı sıfatını dahi sabit, durağan kalmaya gerekçe olarak kullanıyoruz. Oysa o tarihte cumhuriyet kavramı bugün kullanılmak istenilenin aksine medeni toplumların uygarlık seviyesi amaçlı, toplum gerçekliği ile barışma amaçlı kullanılıyordu.
Türk milleti adına karar vermek, milleti de önemsemektir.
Mesleki derneklerin de haklarındaki siyaset yaptıkları söylentilerinin aksini sağlar ve inandırıcılık sağlamak için de buradan eleştrilerini deklere etmeleri, gerçeği görmeleri gerekir.
Evet ne diyorsunuz hukukçuların takkesi düştü mü?