Harçlar Kanununda yapılan değişiklikle özel ve kamusal tüm bankalar takip ve dava harçlarının tümünden muaf tutuldular.

Hal böyleyken, vatandaşlara karşı özel bankalar tarafından yasal dayanağı olmayan takipler başlatılmış, bu takiple şu anda kesinleşmiş durumdadır.

Bu takiblere karşı menfi tespit davası açılması gerekmekte, fakat bankaya karşı açılacak bu davalarda vatandaşlar harç ödeme durumundadır..

Zira davanın kazanılması durumunda banka aleyhine muafiyet nedeniyle harca hükmedilmeyecekken vatandaşın peşinen harç yatırmak zorunda kalması gibi eşitsizlikler vardır.

Kaldı ki menfi tespit davalarında haksız çıkmanız durumunda yatırdığınız harcın iadesine karar veriliyor.

Buna göre vatandaşın açacağı menfi tespit davasında, vatandaş harç yatırmayarak direnmeyi sürdürmelimi.
Her sade vatandaş harçtan sorumlu iken, para satarak çok fahiş karlar sağlayan özel bankaların neden harçtan muaf tutulduklarını anlamak çok güçtür. Bu hüküm Anayasa'nın 10. maddesine "eşitlik" ilkesine açıkca aykırı bir durumdur.
Anayasanın 10. maddesinde belirtilen "Eşitlik kavramı özellikle hak eşitliği" anlamına gelmektedir. Özel kuruluşlar ile kamu kurumunun vatandaş'tan daha ayrıcalıklı olması hukuk devletine pek yakışmamaktadır.

Yakında İ.İ.K. 88 maddeye hacze kabil olmayan mallara bankalarıda sokarlarsa hiç şaşırmamak gerekir.

Bankadan kredi alabilecek gücü olanlar" ile Bankadan kredi alabilecek gücü olmayanlar.
Kirasını ödeyemeyen memur harç ödüyorsa banka borçlusu da ödemeli.
Elektrik parasını ödeyemeyen emekli harç ödüyorsa bankadan milyarlarca lira alan borçlu da harcını ödemeli.
Halkımız banka borçlularından daha zengin değil.

Bankaların harçtan muafiyeti, anayasaya aykırılık iddiasıyla (Madde 10 Eşitlik ilkesi) Anayasa Mahkemesi'nde esastan inceleme aşamasındadır.

Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.