5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUMADDE 73. - [1] Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.[2] Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikâyet hakkı olan kişinin FİİLİ ve FAİLİN KİM OLDUĞUNU BİLDİĞİ veya ÖĞRENDİĞİ GÜNDEN BAŞLAR.
3167 SAYILI KANUNMADDE 16B/2:Çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle karşılıksız çek şikayet hakkı, 8 inci maddede belirtilen miktarın yatırılması için öngörülen sürenin dolduğu tarihte; ihtiyati tedbir kararı veya ödeme yasağı nedeniyle süresi içinde ibrazında çek hakkında işlem yapılmaması halinde ise, ihtiyati tedbir kararının veya ödeme yasağının kalktığı tarihte doğar.
5252 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUNGEÇİCİ MADDE 1.-(5349 sk. ek.) (19.12.2006 T. 5560 sk. değ.) [1] Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır.
1-Yukarıya alınan kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere şikayet hakkının doğumu hususunda 3167 ve 5237 sayılı Kanunlarda farklı düzenlemeler yer almaktadır.
Yeni durum karşısında Yargıtay'ın yeni bir kararı YOKTUR
5252 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi gereği, 3167 sayılı Kanunun 16b/2 maddesinin artık uygulanamayacağı ve bu nedenle KARŞILIKSIZ ÇEK şikayet hakkının 5237 sayılı TCK'nun 73/2 maddesinde belirtildiği üzere FİİLİN ve FAİLİN KİM OLDUĞUNUN ÖĞRENİLDİĞİ GÜN, yani ibraz tarihinde doğacağı savunulabilir.
ÇALINTI ÇEK
YanıtlaSilMüvekkilim lehine bir avukat meslektaşım tarafından keşide edilen nama yazılı çek, keşidecisinin muhatap bankaya verdiği ödeme yasağı talimatı neticesinde ödenmedi. Keşideci, müvekkilime elektrik işi yaptırması karşılığında işbu çeki keşide ve teslim etmiş olmasına rağmen, yaptırdığı trafonun faili meçhul bir biçimde çalınması nedenine dayalı olarak, ancak bu içeriği belirtmeksizin ' Çek rızam hilafına elimden çıkmıştır. ' şeklinde bir ibare içeren dilekçe ile muhatap bankaya ödeme yasağı talebinde bulunmuştur. Ancak bu arada müvekkil, çeki, mal alışverişinde, ciro etmek suretiyle üçüncü şahsa vermiştir. Çeki üçüncü şahıs, yetkili hamil sıfatıyla muhatap bankaya, tahsil cirosu yaparak ibraz ettiğinde, muhatap banka ödeme yasağı nedeniyle ödeme yapmamış, yetkili hamil de, yasal bir engel de bulunmadığından, çek keşidecisi ve cirantası aleyhine icra takibi başlatmıştır. Üçüncü kişinin iyi niyeti korunduğundan, icra takibi alacaklısına ve müvekkil cirantaya karşı çek keşidecisi-borçlunun açtığı menfi tespit davasında tedbiren durdurma istemi de reddedilmiştir. Hal böyle olunca, keşidecinin açtığı menfi tespit davası da halen derdest olduğu gibi, bu ana dosyadan doğan birçok hukuk davası ve şikayetler mevcuttur. Olayın daha fazla ayrıntısına girmeksizin;
YanıtlaSil-Çekin keşidecisi Avukat meslektaşımız olup, Türk Ticaret Kanunu'nun iyi niyetli çek hamillerinin korunması amacıyla sağladığı bir hakkı kötüye kullanması söz konusu mudur? Çekin kayıp, çalıntı, keşidecisinin rızası hilafına elinden çıkmadığı olayımızda ihtilafsızdır. Ceza hukuku anlamında irdelenmesi gereken bir husus var mıdır?
( bu konuda verdiğimiz şikayet takipsizlik kararıyla neticelendi ancak itiraz ettik henüz sonuçlanmadı )
-Çekin keşidecisin Avukat olması Meslek Kuralları ve Yasası açısından şikayete konu edilebilir mi?
( bu konuda verdiğimiz şikayet takipsizlik kararıyla neticelendi ancak itiraz ettik henüz sonuçlanmadı. )
Konunun ayrıntıları ve sonuçları ile ilgilenen meslektaşlarıma bilgi verebilirim. Mümkün mertebe özet bilgi vermeye ve öz soru sormaya uğraştım. Yaklaşık 15 aydır tüm bu iş ve işlemler sürmektedir.
Konuya dair Yargıtay İçtihatları üzerinde yaptığım incelemelerde konuya dair bir içtihata rastlayamadım. Ayrıca mevzuatta konuya dair gözümden kaçtığını zannetmiyorum ama, ilgili konu var mı?
Nitelikli dolandırıcılık-Avukatlık Yasası’nda sayılan işler dışında iş yapmak, Avukatlık
YanıtlaSilmeslek ve vakarına aykırı bir şekilde muhatap bankayı yanıltmak, keşide ettiği çeki bankaya ibraz eden kişi ile muvazaalı işbirliği yapmak suretiyle müvekkili zarara uğratmak ( hukuk bilgisini kötüye kullanmak, dolayısıyla nitelikli dolandırıcılık ), çelişik ve gerçeğe aykırı beyanlarda bulunmak suretiyle mahkemeleri ve adaleti yanıltmak, fiziken var olmayan meta üzerinde bir şekilde bilirkişi eliyle tespit yaptırıp müvekkili ve adaleti yanıltmak, icra dairesi nezdinde muvazaalı temlik işlemi yapmak suretiyle borcundan kurtulmaya çalışmak.
Nitelikli dolandırıcılık-Avukatlık Yasası’nda sayılan işler dışında iş yapmak, Avukatlık
YanıtlaSilmeslek ve vakarına aykırı bir şekilde muhatap bankayı yanıltmak, keşide ettiği çeki bankaya ibraz eden kişi ile muvazaalı işbirliği yapmak suretiyle müvekkili zarara uğratmak ( hukuk bilgisini kötüye kullanmak, dolayısıyla nitelikli dolandırıcılık ), çelişik ve gerçeğe aykırı beyanlarda bulunmak suretiyle mahkemeleri ve adaleti yanıltmak, fiziken var olmayan meta üzerinde bir şekilde bilirkişi eliyle tespit yaptırıp müvekkili ve adaleti yanıltmak, icra dairesi nezdinde muvazaalı temlik işlemi yapmak suretiyle borcundan kurtulmaya çalışmak.
Müvekkilim lehine bir avukat meslektaşım tarafından keşide edilen nama yazılı çek, keşidecisinin muhatap bankaya verdiği ödeme yasağı talimatı neticesinde ödenmedi. Keşideci, müvekkilime elektrik işi yaptırması karşılığında işbu çeki keşide ve teslim etmiş olmasına rağmen, yaptırdığı trafonun faili meçhul bir biçimde çalınması nedenine dayalı olarak, ancak bu içeriği belirtmeksizin ' Çek rızam hilafına elimden çıkmıştır. ' şeklinde bir ibare içeren dilekçe ile muhatap bankaya ödeme yasağı talebinde bulunmuştur. Ancak bu arada müvekkil, çeki, mal alışverişinde, ciro etmek suretiyle üçüncü şahsa vermiştir. Çeki üçüncü şahıs, yetkili hamil sıfatıyla muhatap bankaya, tahsil cirosu yaparak ibraz ettiğinde, muhatap banka ödeme yasağı nedeniyle ödeme yapmamış, yetkili hamil de, yasal bir engel de bulunmadığından, çek keşidecisi ve cirantası aleyhine icra takibi başlatmıştır. Üçüncü kişinin iyi niyeti korunduğundan, icra takibi alacaklısına ve müvekkil cirantaya karşı çek keşidecisi-borçlunun açtığı menfi tespit davasında tedbiren durdurma istemi de reddedilmiştir. Hal böyle olunca, keşidecinin açtığı menfi tespit davası da halen derdest olduğu gibi, bu ana dosyadan doğan birçok hukuk davası ve şikayetler mevcuttur. Olayın daha fazla ayrıntısına girmeksizin;
YanıtlaSil-Çekin keşidecisi Avukat meslektaşımız olup, Türk Ticaret Kanunu'nun iyi niyetli çek hamillerinin korunması amacıyla sağladığı bir hakkı kötüye kullanması söz konusu mudur? Çekin kayıp, çalıntı, keşidecisinin rızası hilafına elinden çıkmadığı olayımızda ihtilafsızdır. Ceza hukuku anlamında irdelenmesi gereken bir husus var mıdır?
( bu konuda verdiğimiz şikayet takipsizlik kararıyla neticelendi ancak itiraz ettik henüz sonuçlanmadı )
-Çekin keşidecisin Avukat olması Meslek Kuralları ve Yasası açısından şikayete konu edilebilir mi?
( bu konuda verdiğimiz şikayet takipsizlik kararıyla neticelendi ancak itiraz ettik henüz sonuçlanmadı. )
Konunun ayrıntıları ve sonuçları ile ilgilenen meslektaşlarıma bilgi verebilirim. Mümkün mertebe özet bilgi vermeye ve öz soru sormaya uğraştım. Yaklaşık 15 aydır tüm bu iş ve işlemler sürmektedir.
Konuya dair Yargıtay İçtihatları üzerinde yaptığım incelemelerde konuya dair bir içtihata rastlayamadım. Ayrıca mevzuatta konuya dair gözümden kaçtığını zannetmiyorum ama, ilgili konu var mı?
Müvekkilim lehine bir avukat meslektaşım tarafından keşide edilen nama yazılı çek, keşidecisinin muhatap bankaya verdiği ödeme yasağı talimatı neticesinde ödenmedi. Keşideci, müvekkilime elektrik işi yaptırması karşılığında işbu çeki keşide ve teslim etmiş olmasına rağmen, yaptırdığı trafonun faili meçhul bir biçimde çalınması nedenine dayalı olarak, ancak bu içeriği belirtmeksizin ' Çek rızam hilafına elimden çıkmıştır. ' şeklinde bir ibare içeren dilekçe ile muhatap bankaya ödeme yasağı talebinde bulunmuştur. Ancak bu arada müvekkil, çeki, mal alışverişinde, ciro etmek suretiyle üçüncü şahsa vermiştir. Çeki üçüncü şahıs, yetkili hamil sıfatıyla muhatap bankaya, tahsil cirosu yaparak ibraz ettiğinde, muhatap banka ödeme yasağı nedeniyle ödeme yapmamış, yetkili hamil de, yasal bir engel de bulunmadığından, çek keşidecisi ve cirantası aleyhine icra takibi başlatmıştır. Üçüncü kişinin iyi niyeti korunduğundan, icra takibi alacaklısına ve müvekkil cirantaya karşı çek keşidecisi-borçlunun açtığı menfi tespit davasında tedbiren durdurma istemi de reddedilmiştir. Hal böyle olunca, keşidecinin açtığı menfi tespit davası da halen derdest olduğu gibi, bu ana dosyadan doğan birçok hukuk davası ve şikayetler mevcuttur. Olayın daha fazla ayrıntısına girmeksizin;
YanıtlaSil-Çekin keşidecisi Avukat meslektaşımız olup, Türk Ticaret Kanunu'nun iyi niyetli çek hamillerinin korunması amacıyla sağladığı bir hakkı kötüye kullanması söz konusu mudur? Çekin kayıp, çalıntı, keşidecisinin rızası hilafına elinden çıkmadığı olayımızda ihtilafsızdır. Ceza hukuku anlamında irdelenmesi gereken bir husus var mıdır?
( bu konuda verdiğimiz şikayet takipsizlik kararıyla neticelendi ancak itiraz ettik henüz sonuçlanmadı )
-Çekin keşidecisin Avukat olması Meslek Kuralları ve Yasası açısından şikayete konu edilebilir mi?
( bu konuda verdiğimiz şikayet takipsizlik kararıyla neticelendi ancak itiraz ettik henüz sonuçlanmadı. )
Konunun ayrıntıları ve sonuçları ile ilgilenen meslektaşlarıma bilgi verebilirim. Mümkün mertebe özet bilgi vermeye ve öz soru sormaya uğraştım. Yaklaşık 15 aydır tüm bu iş ve işlemler sürmektedir.
Konuya dair Yargıtay İçtihatları üzerinde yaptığım incelemelerde konuya dair bir içtihata rastlayamadım. Ayrıca mevzuatta konuya dair gözümden kaçtığını zannetmiyorum ama, ilgili konu var mı?
Yorum Gönder
Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.