Taassub ve Adalet

Son günlerde meydana gelen tartışma, kavga ve didişmelerin kaynağında bizlerde mevcut olan taassub huyumuzun etkili olduğunu düşünüyorum.

Taasubun kelime ve anlam manası Bağnazlık, doğru veya yanlışlığa bakmaksızın bir fikrin savunmasını yapmak, kendi dinini, mensup olduğu düşünceyi veya ekolü her türlü düşünce ve inançtan üstün görmek, Taassup da kör bir tarafgirlik ve doğruluğu hiç araştırılmadan karşıt düşünceyi inkâr etmek anlamamak anlamaya çalışmamak demek.

Taasubun çok çeşitleri mevcut ırk taasubu,din ve mezhep taasubu,hemşericilik taasubu, meslek taasubu, aile ve akraba taasubu, siyasi düşünce ve felsefe taasubu v.s daha da çoğaltabiliriz. Ülkemiz bana göre taasuplar ülkesi herkesin kendi ilgi, düşünce ve meşrebine göre taasubu var.Bu da insanda benden ve benim düşüncemdense ne yapsa haklıdır başka düşünce ve felsefede ise ne kadar doğru şeyler yapsa bir kulp bir bahane bulmak şartmış gibi bir anlayış mevcut. Doğruya doğru eğriye eğri iyiye iyi kötüye kötü demek bu kadar mı zor birşey? Benim hırsızım iyi başkasının hırsızı kötüdür düşünce ve huyunu oluşturup haklı haksız ayırt etmeden sürü psikolojisiyle hareket edip manasız kavga ve tartışmalarla enerjilerimiz boşa gidiyor.

Tahammülsüzlüğün, hoşgörüsüzlüğün temelinde de bu taasub illeti yatmakta ne dediğine ne demek istediğine bakmaksızın kendi kalıplarımıza uymayan insanları haksız yere suçlayıp linç edebiliyoruz haksızları da kendi düşünce ve meşrebinden ise aklayıp koruyabiliyoruz.

Böyle taasub ve tahamülsüzlüklerle örülmüş önyargıların esir aldığı insanlar ne kadar objektif olup adalet dağıtabilir yada adaletin dağıtılmasına katkıda bulunabilir. Bence bu mümkün görünmüyor.

Adalet ise hakkı yerli yerine koymak,hakkı olmayandan almak haklı ve hakkı olana vermektir.Adalet kavramı bazen eşitlik kavramıyla karıştırılmakta her eşitlik adalet olmadığı gibi her eşitsizlikte adaletsizlik değildir.

Allah'ı Azim-ü Şan da biz kullarına ;

Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Maide Suresi 8.ayet)

Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil davrananları sever.Hucurat Suresi 9. ayet

sözleriyle sesleniyor Peygamberimiz S.A.V bir hadisinde;

Bir saat veya bir gün adaletle hükmetmek, bir sene veya altmış sene nafile ibadet'ten hayırlıdır. Keşfu'l-Hafâ, II, 58, 1721 ,buyuruyor.

Adil olmak hem insanlığın hem ahlakın hem de dinin bir emri ve gereğidir.

Adil olmayan kurumlar,işletmeler,devletler başarılı olamamış dünyaya ve mensuplarına huzur götürememiş ve ömürleri kısa olmuştur.

Adil olamanın olabilmenin en önemli şartı bir karar vereceğimiz vakit o kişi hakkındaki kişisel düşmanlığımız, siyasi görüşümüz, mezhebimiz, inancımız, etnik yapımızdan kaynaklanabilecek tüm taasublarımızdan sıyrılarak karar vermek -verebilmektir.

Bizim sevmediğimiz bir kişi haklı olabilir sevdiğimiz bir kişi de haksız olabilir bu haller adaletin tecelisinin doğmasının en zor teci lli ettiği zaman ve şartlardır çünkü vicdanın önüne birçok etmenler perde çekmek bizi şaşırtmak ister burada dirayetli olabilmek adalette ısrar ve sabır etmek sadece vicdanımızın sesini dinleyebilmek gerekir.

Vicdan deyince adalet adalet deyince de vicdan akla gelir en azından gelmelidir.Peki nasıl bir vicdan bize en iyi arkadaş,yoldaş,yardımcı olabilir ? Tabiki kirlenmemiş, lekelenmemiş, makam ve menfaat için onurunu, ilke ve değerlerini satmamış, bunlardan vazgeçmemiş bir vicdan bize fayda sağlayabilir. Tam tersi özeliklerdeki bir vicdanın ise bize faydası olamıyacağı gibi belki zararı olabilir.

Hiçbir adaletsizlik cezasız kalmaz er yada geç başka bir görüntü altında da olsa biz onu tanıyamasak da insanın karşısına mutlaka çıkar ve hesap sorar. Adalet kör topal da olsa hedefine varır hem bu dünyada hem öbür dünyada atalarımız boşuna men dakka dukka yani eden bulur darbı meselini boşuna söylememişler.

Hepimizin Freud'un dediği gibi

Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun diyebildiğimizde ve taasublarımızdan kurtulabildiğimizde adalet küstüğü yerden geri gelecektir.