çek iptalinde yetkili kişi, kayıp çek iptali
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2009/8007
KARAR NO : 2011/585

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2009
NUMARASI : 2009/1-2009/564
DAVACI : ALİ KAYA
VEKİLİ : AV. BÜLENT DEMİR
DAVALI : HASIMSIZ

Hasımsız olarak görülen davada Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.03.2009 tarih ve 2009/1-2009/564 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Numan Acar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin hamili bulunduğu 11 adet çekin içinde bulunduğu zarfın yanlışlıkla atılması sonucu çeklerin zayi olduğunu ileri sürerek, 11 adet çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, davacının çeklerin zayi olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, TTK.nun 730/20 nci maddesi yollaması ile aynı kanunun 669. ve devamı maddelerine göre açılan zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir.

Hamil olduğu iddiasıyla çekin iptalini isteyen davacının bu hamillik ve zayi iddiası mahkemece inandırıcı bulunmayarak davanın reddine karar verilmiştir.

Oysa, ticari senetlerin zayi nedeniyle iptaline dair verilen kararlar, davanın hasımsız açılarak görülmesi nedeniyle maddi hukuk bakımından kesin hükmün sonuçları doğurmaz. Bu nitelikteki kararlar, ne senedin keşidecisini ve ne de mahkemece yapılan ilana rağmen hamili olduğu ticari senedi her nasılsa dava dosyasına ibraz edememiş olan senet zilyedini bağlar.

Bu durumda mahkemece, sonucu maddi hukuk açısından kesin hüküm taşımayan davada, sıkı bir zilyetlik ispatı şart koşulmaksızın, hayatın olağan akışı içinde davacının hamil olduğunun kabulünün mümkün görüldüğü hallerde iddianın ispat edildiğinin kabulü gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2009/8005
KARAR NO : 2011/1041

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2009
NUMARASI : 2009/126 - 2009/563
DAVACI : MAZLUM KOÇAK VEKİLİ: AV.BÜLENT DEMİR
DAVALI : HASIMSIZ

Hasımsız olarak açılan davada Çerkezköy 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.03.2009 tarih ve 2009/126 - 2009/563 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Erol Kaplan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu 14 adet çekin bütün aramalara rağmen bulunamadığını, söz konusu çeklerin hamiline yazılı olması sebebiyle kötü niyetli kişilerce tahsil edilme tehlikesinin bulunduğunu ileri sürerek dökümü yapılan çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar dava dilekçesinde yazılı 14 adet çekin zayi olduğu ileri sürülmüş ise de, söz konusu çeklerin zayi olduğuna ilişkin yeterli delil bildirilmediği, iptale karar verilebilmesi için çeklerin zayi olduğunun kuvvetle muhtemel olmasının gerektiği, bu yönde kanaat edinilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, davacının hamili bulunduğu çeklerin zayi nedeniyle iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı hamili bulunduğu çekleri kaybettiğini ileri sürmüş, davacı tanığı İsmet Akpınar’da söz konusu çeklerin ticari bir iş sonucu davacıya verildiğini ve davacının çekleri kaybettiğini kendisine söylediğini beyan etmiştir. Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu konusunda, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulması yeterli saymak gerekir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkansız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek, ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Bu itibarla somut uyuşmazlık yönünden davacı vekilince sunulan mevcut delillerin yeterli sayılması ve mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Post a Comment

Sitede yer alan yorumlar site ziyaretçilerinin kişisel görüşleridir. Hukuki tüm sorumluluk yorumlayana aittir.